ETİKA ÜZERİNE
12
Rijnsburg’da oturduğu sırada, 1661 yılından başlayarak, Spinoza geo
metricilerin metoduna göre Tanrı hakkındaki doktrinini açıklamaya
12) Apphun’un önsözünden.
SPINOZA VE ETİKA ÇEVİRİSİ ÜZERİNE BİRKAÇ SÖZ 23
girişti. Oldenburg’a yazdığı mektubun bir parçası bunun doğruluğunu
gösteriyor ve Kısa Kitap’ın (Cours Traité) birinci ek bölümü ki, aşağı yukarı
aynı zamanda yazılmıştır, bu cinsten ilk denemeleri hakkında hüküm
vermemize imkân bırakıyor.
Bu açıklayış yolu, hatırlayalım ki, Descartes Felsefesinin İlkeleri adlı
kitabındaki açıklayış yolunun aynıdır ve Descartes’in kendisi de İkinci
İtirazlara Cevaplar’
ında bunu kullanmıştı.
Zihin Reformuna Dair Kitap'ın
ve asıl Etika’nın bütün dikkatli okuyu
cularına pek açık görünen sebeplerden dolayı, geometrik yani sentetik
düzen düşüncesi tam yetkinliğine eriştikten sonra, Spinoza tarafından
doğru ve zorunlu düzen diye görülmekten geri kalamazdı. İşin doğrusu, o
bu suretle birçok yanlış anlamalara sebep oldu.
Hazırlıksız olarak Etika’nın ilk sayfasını açan ve hakiki anlamını kav
ramadığı cevher, sıfat, tavır tanımları, sonra aksiyomlar karşısında bulunan
okuyucu, kendisinin gerçekten çok uzak olduğuna hükmeder. Okuduğu
kelimeler zihninde hiçbir hayal ve hemen hiçbir düşünce uyandırmaz;
onlardan sonra gelen kanıtlamalar, reddedilebileceklerine inanmadan,
ona hiç tesir etmez: Spinoza Tanrıyı ve varoluşu, Tanrının varlığı mantık
ça zorunlu olacak ve başka türlüsü de imkânsız olacak surette, önceden
tanımlamamış mıdır? Soyut kavramlar üzerinde böyle akıl yürütmelerle,
bizim için gerçekten önemli olan şeyler göz önüne alınacak ve zihnin
tasaları doyurulacak mıdır? Bu davranış anlamsız gibi görünüyor; birçok
ları daha ilk sayfalarda yılıyor ve kitabı kapıyorlar. Filozof ve felsefe hakkın
da yanlış anlayışları görünüşte mütevazı olan şöyle bir sözle ifade edilebi
lir: “Ondan hiçbir şey anlamıyorum, fazla kuru; gerçi soyut spekülasyon
lara bayılırım, ama kendimi bu işe verecek yatkınlığım yok.” Kitabı oku
maya devam eden ve bitirenler bile, yazara tam hakkını verirlerse, çoğu
kere onun deneye ayırdığı büyük payı göremezler ve kitaptaki gürültücü
ve bencil olmayan, geniş, derin ve rahat hayat şiddetinin harikasını an
cak uzun bir incelemeden sonra duyabilirler
13
.
Spinoza’nın maksadını belirten ve en yakın fikirlerini habersiz okuyu
cunun soyut diye hükmettiği kavramları derin tahlili ile haklı gösteren
bir girişle işe başlanması, aksiyomlar hakkında mesela, “Doğru bir fikir,
13)Burada zekâ yetmez. Renan’a göre Spinoza hayat fikrine ve gerçek duygusuna yabancı
bir idealisttir. (1877’de La Haye’dan verilen nutuktan.)
24 ETİKA
bu fikrin objesi ile uyuşmalıdır”, gibi bir aksiyom (Vinci) hakkında peşin
den açıklama, her türlü yorumlama yanlışlığına engel olmadan, Etika’nın
okunmasını itiraz götürmez bir derecede kolaylaştırır ve Spinoza’nın tesi
rini daha geniş bir çevreye yayardı.
İşe yarayacağına tamamen inanmakla birlikte, bu girişin ve bu açık
lamanın yazarınca Etika’ya eklenmemiş olmasından dolayı eseflenmek
gerekip gerekmediğinden şüpheliyim. Zihin Reformuna Dair Kitap ve Mek
tuplar,
zannederim, Spinoza’nın düşüncesi için istenen aydınlığı hakika
ten meraklı kimselere vermektedir ve şüphe yok ki o, eserini, zahmetle
rine acıyan kimseler için yazmamıştır. Etika’nın son satırları, birkaç keli
meyi değiştirerek, okuyucuyu aydınlatmaya yarayabilir. “Hakiki mem
nunluğa götürdüğünü gösterdiğim yol son derece çetin görünüyorsa da
yine oraya girilebilir. Ve şüphesiz çok nadir bulunduğu içindir ki çok
çetin olması gerekir. Eğer kurtuluş elimizde olsaydı ve ona zahmetsizce
ulaşılabilseydi, onun hemen herkesçe ihmal edilmesi nasıl mümkün olur
du? Fakat güzel olan her şey, nadir olduğu kadar da güçtür.”
Rinsburgh’da oturduğu sırada Etika’nın ilk bölümünü ilk şekli ile yazdı
ve bazı dostlarına bildirdi. Bu konuda Spinoza’dan manevi gıdasını alan
ve Küçük kitap kendisi için yazılmış bulunan Simon de Vries’ın tanıklığı
na sahip bulunuyoruz. Üstadın çırakları doktrinini birlikte incelemek
için toparlanıyorlardı. Onlardan biri Rinsburgh’dan gönderilen metni oku
yor ve elinden geldiği kadar şerh ediyordu; sıkıntılı noktalar birlikte ince
leniyordu ve fazla bir zorluk karşısında kalırlarsa not alıyorlar, yazardan
yazı ile açıklama istiyorlardı. Böylece, bu bilgiler arasından çıkardığımız
mektupta, Simon de Vries üçüncü tanımı şaşırtıcı diye gösteriyor ve Spi
noza’dan 8’inci önermenin üçüncü scolie’sini açıklamasını diliyor. Adı
geçen metin kesin yazılışta 10’uncu önermenin scolie’sine aittir ve bu
suretle Spinoza’nın sonradan gerekli gördüğü düzeltmeler hakkında bir
fikir ediniyoruz.
Spinoza’nın 13 Mart 1665’te Guillaume de Blyenbergh’e yazdığı mek
tupta Etika’dan şöyle söz edilmektedir:
“Doğru adam deyince, diyor yazar, herkesin asıl kendisine ait olan
şeye sahip olmasını devamlı surette isteyen kimseyi anlıyoruz ve henüz
basılmamış olan Etika adlı kitabımda bu arzunun köklerinin, zorunlu ola
rak gerek kendilerinde, gerek Tanrıdan çıkarılmış açık bilgide olduğunu
kanıtlıyorum.” Eserin yazılışı, görülüyor ki, bu tarihte çok ilerlemiştir,
SPINOZA VE ETİKA ÇEVİRİSİ ÜZERİNE BİRKAÇ SÖZ 25
zira onun işaret ettiği teori dördüncü bölümün 36 ve 37’nci önermele
rinde açıklanmış bulunmaktadır.
Bununla birlikte, şu noktayı belirtmek gerekir ki, kitabın düzenlen
mesi bizim bildiğimizden farklıdır; aynı 1665 yılının Haziran ayında yazıl
mış başka bir mektubun gösterdiği gibi, dördüncü bölüm üçüncü bölüm
le birleşmiştir. Spinoza bunu şu şekilde ifade ediyor: “Felsefemizin üçün
cü bölümüne ait bahislerden gerek çevireni olmak isterseniz size, gerek
se dostum de Vries’e yakında bir parça göndereceğim. Bu çalışmayı bitir
meden önce, hiçbir şey bildirmemeye karar verdiğim halde, düşündüğüm
den fazla zaman alacağı için, sizi bekletmek istemiyorum ve aşağı yukarı
ilk 80 önermeyi size gönderiyorum.”
Etika’
nın üçüncü bölümü içinde şimdiki haliyle 59 önerme bulunuyor.
Blyenbergh’e yazdığı mektupta bulunan işaretle adı geçen bu parçayı bir
birine yaklaştırınca dördüncü bölümün, şüphesiz, insanların birbirleriyle
münasebetlerine ve sistemin kuruluşuna dair düşüncesi için Spinoza’ca
verilen açıklamalar dolayısıyla, 1665’den sonra üçüncü bölümden ayrılmış
olması gerekir. Böylece, ikinci bölümün sonuna doğru Spinoza, yalnızca
dördüncü bölümde olanın ondan sonraki bölümde açıklanması gerekti
ğini haber veriyor. Bu parçanın değiştirilmesi gerekiyordu ve bunu yapma
mıştır.
Başka bir notta -Tractatus theohgico-politicus ’ un notunda- daha etraflı
tafsilatı olan sebeplerle, Spinoza’yı Descartes Felsefesinin İlkeleri’nin yayım
lanmasından beri (1663) aşağı yukarı yalnız başına uğraştırmış olan ve
acele bitirilmesi gerektiğine kani olduğu çalışma, yukarıda bir parçasını
naklettiğimiz mektuptan biraz sonra terk edildi.
Dostları ilə paylaş: |