See
discussions, stats, and author profiles for this publication at:
https://www.researchgate.net/publication/332126073
Epistemological Turn and The Ontology of Philosophy of Science -The
Ontology That Based Upon The Epistemology Towards Critical Realism From
the Scientific
Conception of The World-
Article
in
Gaziantep University Journal of Social Sciences · April 2019
DOI: 10.21547/jss.487405
CITATIONS
0
READS
165
1 author:
Ömer Faik Anli
Ankara University
20
PUBLICATIONS
10
CITATIONS
SEE
PROFILE
All content following this page was uploaded by
Ömer Faik Anli
on 08 May 2019.
The user has requested enhancement of the downloaded file.
GAUN JSS
Anlı, F., Ö. (2019). Epistemolojik Dönüş ve Bilim Felsefesinin Ontolojisi-Bilimsel Dünya Kavrayışı’ndan
Eleştirel Realizme Ontolojinin Epistemoloji
ile Temellendirilmesi-,
Gaziantep University Journal of Social
Sciences, 18 (2), 736-758, Submission Date: 10-09-2017, Acceptance Date: 14-03-2019. Araştırma Makalesi.
Epistemolojik Dönüş ve Bilim Felsefesinin Ontolojisi
-Bilimsel Dünya Kavrayışı’ndan Eleştirel Realizme Ontolojinin
Epistemoloji ile Temellendirilmesi-
Epistemological Turn and The Ontology of Philosophy of Science
-Ontology that Based on The Epistemology Towards Critical Realism From
the Scientific Conception of The World-
Ömer Faik ANLI
*
Öz
‘Bilim problemi’, fiilen dünyayı değiştirmiş olan bilimin, bunu nasıl başarmış olduğunun açıklanmasına ve /
veya modellenmesine dairdir. Eğer bilimsel araştırmanın mantığı açık biçimde anlaşılabilir ve açıklanabilirse
bilgi-kuramsal bir modelleme de olanaklı olacaktır. Bu modellemeyi yapabilecek teorik konumlanma olanağı
tarihsel olarak felsefeye aittir.
Ancak bu modelin, gerçekliği bilme ve açıklama konusunda daha önceki
başarısızlığın nedeni olarak görülen metafizikten özgürleşme için de şematik bir ölçüt sunacağı öne
sürüldüğünde, bilim problemini konu edinen felsefe kendi içinde bir kopuş yaşamaktadır. Bilim problemi,
epistemolojik bir problem olarak konumlandırıldığında metafizikten özgürleşme
hamlesi problemin ontolojik
boyutunu da epistemolojiye indirgemektedir. Böylece epistemoloji ilk ve neo-pozitivizm ile birlikte tek felsefe
haline dönüşmektedir. Bu, ‘epistemolojik dönüş’ olarak adlandırılmaktadır. Buna karşın Kıta Avrupası ekolünde
ontoloji halen ilk felsefedir ve bilimi de ontolojik konumlanıştan, bir modelleme olarak değil, eleştirel olarak ele
almaktadır. Burada açığa çıkan meta-problem, epistemolojik dönüş ile ele alınabilen bilim problemi ile ontolojik
konumlanıştan konu edinilen problemin örtüşüp örtüşmediği, yani aynı problem olup olmadığıdır.
Makalenin
temel hipotezi, farklı konumlanışların aynı problemi konu edindiğidir. Bu hipotez ışığında izi sürülen içsel
perspektif Viyana Çevresi’nden Popper’a ve Hacking’e kat edilen yolda bilgi kuramının
içkin bir biçimde ve
evrimsel olarak tekrar ontolojiyle, pragmatik bir ölçüt üzerinden buluştuğunu göstermektedir. Dışsal perspektif
ise Kıta Avrupa’sından Adorno, Horkheimer, Heidegger’in bilim üzerine ontolojik eleştirilerinin epistemolojik
problem tespiti ile örtüştüğünü göstermektedir. Bu örtüşmenin odağında ise Bhaskar’ın
eleştirel realizmi
bulunmaktadır. Bu iki farklı (uzlaşmaz görünen) konumlanışın kesişimin gösterilebilmesi, bilim probleminin
‘gerçekliği’ni ve şu sonucun kaçınılmazlığını gösterir: Bilim felsefesi yeni epistemolojiyle geri dönemez. Ancak
yeni bir ontoloji olmaksızın ileri de gidemez.