Darabe meselen : örnek verdi, isnad etti



Yüklə 1,08 Mb.
səhifə26/100
tarix24.05.2020
ölçüsü1,08 Mb.
#31493
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   ...   100
Arab Azer1


fe asbahû

: böylece oldular

fe asbeha

: böylece, sonra da oldu

fe asbehû

: o zaman sabahlarlar

fe âtâ-humu allâhu

: böylece Allah onlara verdi

fe âtet

: o zaman verdi

fe âtû-hum

: artık onlara verin

fe âtû-hunne

: o taktirde onlara (kadınlara) verin

fe âzû-humâ

: o taktirde artık ikisine eza edin

fe bâû

: böylece uğradılar

fe begâ

: böylece, sonra azdı

fe besaru-ke

: artık senin görüşün

fe beşşernâ-hâ

: o zaman onu müjdeledik

fe beşşir-hum

: artık onları müjdele

fe bi izni allâhi

: o zaman, ancak Allah'ın izni ile

fe bi-mâ

: o zaman sebebiyle

fe bi'se

: artık ne kötü

fe bu'den

: artık uzak olsun

fe câet-hu

: ona geldiği zaman

fe ceale-hum

: böylece onları kıldı (yaptı)

fe cealnâ

: bunun üzerine, sonra biz kıldık

fe ceal-nâ

: böylece yaptık, fakat kıldık

fe cealnâ-hum

: o zaman onları kıldık

fe cezâu-hu

: o taktirde onun cezası

fe dahıket

: bunun üzerine güldü, gülümsedi

fe darbe

: o zaman, derhal, hemen vurun

fe dehalû

: böylece girdiler

fe ebâ

: buna rağmen direttiler, dayattılar

fe ebev

: fakat çekindiler

fe ehaze-hum

: bundan sonra, böylece onları yakaladı, aldı

fe ehaze-hum allâhu

: bunun üzerine Allah onları yakaladı

fe ehazet-hum

: Böylece onları aldı (yakaladı)

fe ehleket-hu

: böylece onu helâk etti, yok etti

fe ekâme-hu

: o zaman onu ikâme etti, düzeltti

fe ekele-hu

: böylece, o zaman onu yedi

fe ekîmu

: o zaman yerine getirin, erkanıyla kılın

fe el câriyâti

: sonra akıp gidenler

fe el yemdud

: böylece mühlet verir, (zamanı) uzatır

fe elkav

: böylece attılar

fe ellefe

: sonra birleştirdi

fe ellezîne

: o kimseler ki

fe ellezîne

: artık onların

fe emâte-hu allâhu

: bunun üzerine Allah onu öldürdü

fe emleytu

: o zaman mühlet verdim

fe emma

: artık, fakat öyle ise: o zaman: ama, artık

fe emmâ ellezîne

: fakat onlar

fe emme

: ama, fakat

fe emsikû-hunne

: artık onları tutun, alıkoyun

fe en nâru

: böylece ateş

fe enbetnâ

: böylece bitirdik, yetiştirdik

fe enceynâ-hum

: böylece onları kurtardık

fe ene

: o zaman ben

fe enfuhu

: sonra üflerim

fe enkaze-kum

: ...halde iken sizi kurtardı

fe ensâhu

: o zaman, fakat ona unutturdu

fe enzele

: böylece indirdi

fe enzelnâ

: böylece indirdik

fe enzır-nî

: öyleyse beni beklet, bana mühlet (zaman, süre) ver

fe erâde

: bu sebeple diledi, istedi

fe erâdû

: bunun üzerine istediler, sonra istediler

fe erednâ

: böylece diledik, istedik

fe ersel-nâ

: o zaman, böylece biz gönderdik

fe ersil

: artık gönder

fe ersilû-ni

: hemen beni gönderin

fe es sâlihâtu

: bu sebeble, bu bakımdan salih kadınlar, nefsini tezkiye eden kadınlar

fe esâbe-hâ

: sonra da ona isabet etti

fe esâbe-hum

: artık, böylece onlara isabet etti (ulaştı)

fe esâbe-kum

: bundan sonra size, isabet etti

fe es'el-hu

: böylece, o zaman ona sor

fe eserre-hâ

: onu saklı tuttu, gizledi

fe eşhedû

: o zaman, öyle ise, şahit olun

fe eşhidû

: o zaman şahit tutun

fe eskaynâ-kumû-hu

: böylece onunla sizi suladık

fe esri

: hemen gece yürüyüşe çık

fe estagferû

: o zaman, hemen istiğfar ettiler, mağfiret dilediler

fe etallâhu

: böylece Allah, getirdi, yıktı, harap etti

fe etbea

: böylece tâbî oldu

fe evfi

: tam ver

fe evhâ

: bunun üzerine vahyetti

fe ezâka-hâ allâhu

: bundan sonra Allah ona tattırdı

fe ezhebâ

: haydi ikiniz gidin

fe ferartu

: o zaman kaçtım

fe ferîkan

: böylece bir grup, bir kısmı

fe feseka

: böylece fıska düştü, itaat etmedi, isyan etti

fe fetaknâ-huma

: sonra biz ikisini ayırdık

fe fidyetun

: o zaman, bu durumda fidye (gerekir)

fe firrû

: öyleyse kaç, sığın

fe habitat

: o zaman, böylece boşa gitti, heba oldu

fe halaknâ

: sonra yarattık

fe harre

: böylece çöktü

fe hasibe

: yoksa zannettiler

fe hâzâ

: işte bu

fe hel

: artık, şu an, şimdi, mi

fe hiye

: böylece o: artık o

fe hum

: böylece onlar, işte onlar

fe hum lâ yubsırûne

: böylece, artık onlar görmezler

fe ib'asû

: o taktirde görevlendirin, gönderin

fe ictenibû

: artık, bundan sonra içtinap edin, kaçının

fe idfeû

: o zaman, o taktirde verin

fe idreû

: o zaman, haydi savın

fe ifsehû

: o taktirde yer açın

fe ıhterakat

: böylece yaktı

fe immâ

: fakat, eğer, ama

fe imsehû

: sonra onu mesh edin, sürün

fe imtehinû

: o zaman imtihan edin

fe in

: o zaman, bundan sonra eğer: fakat, eğer, ... ise

fe in ânestum

: bundan sonra eğer hissederseniz (anlarsanız)

fe in emine

: emin olduğunuz taktirde

fe in eslemû

: o zaman eğer teslim etilerse

fe in hâccû-ke

: bundan sonra eğer seninle tartışırlarsa

fe in kezzebûke

: artık seni yalanlarlarsa

fe in lem yekûnâ

: fakat bulunmuyorsa, bulunamıyorsa

fe in tevellev

: bundan sonra eğer, dönerse

fe in tıbne

: 2 ay

fe in tıbne

: fakat, eğer razı olarak, hoşnut olarak

fe inkalebû

: böylece döndüler

fe inkihû

: o zaman, o taktirde nikâh edin

fe in-nâ

: o zaman muhakkak biz

fe innallâhe

: o taktirde, muhakkak ki Allah

fe innallâhe (inne allâhe)

: o zaman hiç şüphesiz Allah

fe inne

: böylece muhakkak ki

fe inne allâhe

: o zaman, muhakkak ki Allah

fe inne zâlike

: ki bu muhakkak

fe inne-hâ

: fakat o

fe inne-hu

: o zaman muhakkak o

fe inne-hum

: o taktirde muhakkak onlar

fe inne-ke

: o zaman muhakkak sen

fe innemâ

: o zaman sadece, yalnız

fe in-nî

: o zaman gerçekten ben

fe intasir

: öyleyse intikam al

fe inteşirû

: o zaman dağılın

fe irtekib-hum

: artık onları gözle, bekle

fe isbirû

: artık sabredin

fe istagfir lenâ

: artık bizim için istiğfar et, mağfiret dile

fe istâgfirû-hu

: artık ondan mağfiret isteyin (resûlün, mürşidin önünde tövbe edin)

fe ista'same

: o zaman imtina etti, aşırı derecede, şiddetle sakındı

fe istecâbe

: o zaman, icabet etti, dualarına cevap verdi

fe istecebtum

: böylece siz icabet ettiniz

fe isteız

: hemen, önce sığın

fe isteşhidû

: o zaman şahitler isteyin

fe i'tedû

: o zaman, saldırın

fe ittebeû

: fakat, tâbî oldular

fe ittebiû

: öyle ise tâbî olun

fe ittebiû-nî

: o taktirde bana tâbî olun

fe ittekû allâhe

: artık Allah'a karşı takva sahibi olun

fe izâ

: sonra, daha sonra ...olduğu zaman

fe izâ azamte

: artık azmettiğin, karar verdiğin zaman

fe izâ câe

: artık geldiği zaman

fe izâ defa'tum

: sonra, nihayet geri verdiğiniz (vereceğiniz) zaman

fe izâ emintum

: artık, nihayet emniyette olduğunuz

fe izâ emin-tum

: artık emin olduğunuz zaman

fe izâ hum

: işte o zaman onlar

fe izen

: öyle olsa

fe izesteveyte

: bindiğin zaman

fe ızû-hunne

: ... ise onlara öğüt verin, nasihat edin

fe kad

: o zaman, böylece olmuştu

fe kad ahzeyte-hu

: artık onu hakir ve rezil etmişsindir

fe kad fâze

: o zaman, o taktirde kurtulmuştur

fe kad hudiye

: artık o hidayet olunmuştur

fe kad ihtedev

: o taktirde hidayete ermişler

fe kad kuzzibe

: oysa, halbuki, öyle ki yalanlanmıştı

fe kad messe

: o taktirde dokunmuştu

fe kaddimû

: o zaman takdim ediniz, veriniz

fe kâle

: o zaman, dediler

fe kâle el meleu

: o zaman ileri gelenler dedi

fe kâlû

: o zaman dediler

fe kâlûbnû (fe kâlû ubnû)

: öyleyse "inşa edin" dediler

fe kâne

: böylece idi

fe kânet

: böylece olmuştur, oluşmuştur

fe ke eyyin

: böylece niceleri gibi

fe keferet

: fakat inkâr ettiler

fe keferû

: böylece inkâr ettiler

fe kesevnâ

: sonra giydirdik (üzerini kapladık)

fe keyfe

: artık, o zaman nasıl olur, nasıl olacak

fe kezebet

: bu durumda o (kadın) yalan söyledi

fe kezzebû-hu

: fakat onu yalanladılar

fe kîdû-nî

: haydi bana tuzak kurun

fe kı-nâ

: o zaman, artık bizi koru

fe kul

: o zaman de, söyle

fe kulillâhu (kul allâhu)

: o taktirde de ki Allah

fe kulnâ

: o zaman biz dedik

fe kûlû

Yüklə 1,08 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   ...   100




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin