İlahiyyat faküLTӘSİNİn elmi MӘcmuәSİ


TERİM, TANIM ve TEMEL KAVRAMLAR



Yüklə 3,47 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə13/36
tarix21.04.2017
ölçüsü3,47 Mb.
#15086
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   36

TERİM, TANIM ve TEMEL KAVRAMLAR: 

Narkotik, Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde Kavramı: 

Günümüzde  en  sık  kullanılan  narkotik/maddeler,  binlerce  yıldır  ulaşabilirliği 

olası olan maddelerdir. Opiumun, en az 5000 yıllık bilinen bir kullanımı var. Esrar 

ise, bilhassa doğu kültüründe binlerce yıldan beri kullanıldığı malum bir maddedir. 

Başlangıçta ham olarak kullanılan çoğu madde, işlenerek saf olanları elde edilmiştir. 

Mesela: Opium kullanımı asırlardır önemli bir sorun alanı olarak göze çarparken, en 

aktif  opium  alkoloidi  olan  morfin  1806’da  üretilebilmiştir.  Haşhaş,  Mezopotamya, 

Anadolu ve Doğu Asya’da, hem ağrı kesici, öksürük giderici bir ilaç hem de keyif 

verici  bir  madde  olarak  kullanılmıştır.  Tarihi  süreçte  madde  kullanım  bozuklukları 

için  çeşitli  tanımlama  ve  kelimeler  kullanılmıştır.  Alışkanlık,  tiryakilik,  keşlik, 

müptelalık,  bağımlılık  gibi  kelimelerle  adlandırılmaya  çalışılmışsa  da  son  yıllarda 

kabul  edilen  tasnifatta  Madde  Kullanım  Bozuklukları,  Kötüye  Kullanım  ve 

Bağımlılık  olarak  ele  alınmaktadır.  Daha  önceleri  kullanılan  Tutsaklık,  Alışkanlık 

gibi  kavramların  yerine  1964’den  beri  Bağımlılık  terimi  kullanılmıştır[2,  s.50-51]. 

1980'lere kadar, Bağımlılığın tanımı için genel ölçütler oluşturmak yerine her madde 

için ayrı tanım yapılmış. DSM-III, madde kullanım bozukluklarını ilk kez bağımlılık 

ve  kötüye  kullanım  şeklinde  ayırarak  sınıflandırmış,  her  ikisi  için  de  ayrı  ölçütleri 

belirlemiştir. Psikotrop ilaçlar veya maddeler, tedavi amaçları dışında sıklıkla kötüye 

kullanılabilir.  Psikotrop  ilaçların  hekim  gözetiminde  kullanımı  bunların  kötüye 

kullanılması  anlamına  gelmez.  Esrar,  Eroin,  LSD  gibi  bazı  maddelerin  ise,  hiçbir 

zaman tıbbi kullanımı yoktur ve kullanımları her zaman için kötüye kullanım şekline 

dönüşebilir.  DSM-IV  tanımlamasına  göre  kötüye  kullanımda  temel  özellik; 

yineleyen  ve  önemli  olumsuz  sonuçlar  oluşturmasına  karşın  madde  kullanımının 

tekrarlamasıdır.  Kullanan  kişide  ise,  yerine  getirmekle  yükümlü  olduğu  sorum-

lulukları  yürütmekte  güçlük,  fiziksel  olarak  zararlı  olabilecek  şartlarda  tekrarlayan 

kullanım, hukuki ve toplumsal alanda problemler olarak ortaya çıkar[2, s.50-51]. 

 


 

Adil Yılmayan 

140 


Narkotik, Madde, uyuşturucu ve kullanımına dair şunları görmekteyiz: 

Genel  Anlamda  Narkotik,  Uyuşturucu  madde:  İngilizce  karşılığı  ile  Narcotics 

kelimesi ile ifade edilen kelimenin aslı Yunanca Narke (Uyku) sözcüğünden gelir[9, 

s.374;  18,  s.9].  Başka  dillerde  Narkotik  veya  Narkotik  Madde  olarak  ifade  edilir. 

Örn:  İngilizce:  Narcotics,  deadens,  Fransızca:  Stupéfiant,  anesthesique,  narcotique, 

Almanca: Narkotik, suchtstoff gibi[11, 7-8]. Narkotik, sözcüğü uyuşturucu, uyutucu 

ilâç manasında olup çeşitli çevrelerce çeşitli manalarda kullanılagelmiştir[12, s.70]. 

Narke,  Narko  sözcüğü  tıp  literatüründe;  duygusuzluk,  hissizlik,  uyku  hali,  şuurun 

uyuşması, duymaz hale getiren ve uyuşturma özelliği olan manasında kullanılıp ki-

şide alışkanlık oluşturan maddeleri ihtiva eder[13, s.383]. Uyuşturucu madde genel-

de uyuşturma özelliğine sahip maddeler için kullanılmaktadır[14, s.487; 15, s.7; 10, 

s.9; 24, 7]. Süreç içinde uyuşturucu maddeler kapsamına başta afyondan kaynağını 

alanlar,  sonraları  da  iptila  yapan  veya Yunanca  manasındaki  gibi  uyuşturucu  tesiri 

olan tüm başka maddeler de eklenmiştir [16, s.1-4; 15, s.7; 16, s.9; ]. Bunlar bitkisel 

yani  tabii,  yarı  sentetik  ya  da  sentetik  nitelikte  olabilmekte  olup  bu  maddelere 

Narkotik, Narkotik Analjezi ya da Opiyat denilmektedir[18, s.229; 16, s.7, 9]. 



Uluslararası  hukuki  ve  teknik  düzenlemelerde  Narkotik/Uyuşturucu 

Madde tanımı şöyle yapılmıştır: 

-“Toksik  (Zehirli)  Madde,  Narkotik  Madde;  psikotrop  etkili,  uluslararası 

protokolle  karara  bağlanmış,  belirli  listede  kayıtlı  ve  mevzuatta  yer  alan  sentetik 

veya doğal yapıdaki maddedir”. 

-Uyuşturucu  İlaçlar;  bilim  dilinde  Psikoaktif  İlaçlar  diye  adlanır.  Bu  nevi 

ilaçların  ortak  yönleri  bağımlılık  yapmalarıdır[19;  19,  7-8].  Bunlar  tıp  alanında 

tedavi  gayesiyle  kullanılırken,  zamanla  bu  ilaçlar  doktor  kontrolü  dışında 

kullanılmalarında  "narkotikler"  gibi  kişide  psişik  bağımlılık  oluşturmakta  hatta 

ölüme  kadar  götürebilmektedir[7,  128-129].  Narkotik,  bilim  çevrelerinde  genelde; 

uyku,  ilgisizlik  ya  da  duygusuzluk  veren  tüm  madde  ve  ilaçların  tarifi  için 

kullanılmaktadır. Daha sınırlı olarak da, sadece Haşhaş’tan elde edilen afyon, morfin 

v.b.  uyuşturucu  maddeler  için  kullanılmıştır.  Bilim  çevrelerinin  bazılarında  ise, 

bağımlılık ve tutku yapıcı tüm madde ve ilâçlar için bu terim kullanılır. Söz konusu 

hukuk, sosyal sorumluluk, suç ve ceza olduğunda Narkotik, hemen her zaman zararlı 

ve tehlikeli bir maddeyi tanımlama için kullanılır. Köknel, bu belirsizlik, şüpheli ve 

karışıklıklara  yol  açacak  durumu  önlemek  adına;  haşhaş’tan  üretilen  afyon  ve 

alkaloidleri  için,  Optiate  Narcotics  yani  afyon  narkotikleri  deyimini  kullanmayı 

önerir[12, s.70]. Bababoğlu ise, bağımlılık yapıcı maddelerin genellikle “Narkotik” 



Dünyada ve Türkiye’de narkotik/madde ve madde kullanım problemi 

141 


adı  altında  toplandığını  ve  bu  adın  ancak  idari  ve  hukuki  bir  kavram  olarak  kabul 

edilmesini söyler[20, s.66]. 

Uyuşturucu maddeler mevzusunda yakın zamana kadar insanlık için tehlikenin 

en  büyüğü  "narkotik"  olarak  isimlenen  esrar,  afyon,  eroin,  kokain  gibi  doz 

şeklindeki  maddeler  konusu,  uluslararası  kongre  ve  toplantılarda  ele  alınıp  çeşitli 

düzenlenmeler  yoluna  gidilmişti.  Son  yıllarda  amphetaminler,  hallisinojenler  ve 

uyku ilaçlarının Suiistimali çok önemli bir problem olarak ortaya çıkmış ve bunların 

kontrol  altına  alınması  çabaları  önem  kazanmış  ve  bunlara,  Narkotiklerden  fark 

edilebilmesi  için  Psikotroplar  denilmiştir[7,  s.128].  “Uyuşturucu  Madde”  çoğu  kez 

tıp alanında kullanılan  bir ifade  olmakla birlikte, aynı zamanda hukuki bir kavram 

niteliğindedir. Tıp, uyuşturucu maddeyi ruhi veya fizyolojik rahatsızlık tedavilerinde 

kullanılan  herhangi  bir  madde  olarak  kabul  eder,  ancak  uyuşturucu  maddenin 

tedavide  belirlenen  dozdan  hariç,  gelişigüzel  veya  zararlı  bir  biçimde  keyif  verici 

olarak  kullanılması  durumunda  bu  kavram,  uyuşturucu  madde  problemi  dâhilinde 

değerlendirilmelidir. Bu takdirde kelime hukuki bir nitelik kazanır[15, s.7]. 

Kelime  anlamında  “uyuşturucu”;  uyuşturma  özelliğinde,  uyuşturan,  duymaz 

hale  getiren  uyuşturucu  ilaçları[21,  s.487],  “Uyuşturucu  madde”  ise  “Organizmayı 

veya  sinirleri  uyuşturan  maddelere  verilen  ad”  şeklinde  de  tanımlanmıştır[22,  s.9]. 

Ve  yine:  Uyuşturucu  ve  uyarıcı  maddeler,  kullanıldıklarında  kişide  uyuşturucu  ve 

uyarıcı  tesir  oluşturan,  psikolojik,  fiziksel  alışkanlık  ve  tutkunluğa  neden  olan 

maddelerdir.  Uyuşturucu,  organizmaya  dahil  olunca  merkezi  sinir  sisteminde  şuur 

bulanıklığı, dikkat dağılması, düşünsel etkinliğin azalması ve uyku ile kendini ortaya 

koyan,  duyarlılığın  azalmasına,  işlevsel  bir  değişiklik  ve  kasların  gevşemesine  yol 

açan bir maddeyi[23], Uyarıcı ise bir organ veya işlevi uyaran bir maddeyi tanımlar, 

denilmektedir[24].  Türk  Dil  Kurumu  lügatında  ise;  “uyuşturucu,  uyuşturma 

özellikli,  uyuşturan,  hareketten  ve  gereği  gibi  düşünmekten  alıkoyan  olarak, 

uyuşturucu  madde  ise,  afyon,  esrar,  morfin,  eroin,  kokain  gibilerin  duyulara 

uyuşukluk  veren  madde”  şeklinde  tanımlanır[25,  s.2296].  Dünya  sağlık  örgütü 

“World  Health  Organization  (WHO)”;  “Önüne  geçilmez  ihtiyaç  yahut  arzu, 

kullandığı miktarı artırma meyli, ruhsal, fiziksel bağımlılık hali oluşturan maddeler 

“uyuşturucu  madde”  kavramı  içine  girer.”  der[15,  s.8].  1961  BM  TEK  (nihai) 

Sözleşmesinin  1.maddesi,  “ek  listelerde  bulunan  uyuşturucu  maddeler”  şeklinde 

belirtilmiştir[26,  s.3348].  1961  yılında  aralarında  Türkiye’nin  de  bulunduğu  73 

ülkeden  temsilcinin  katıldığı  toplantıda  (Single  Convention  on  Narcotic  Drugs), 

bağımlılık  yapan  maddeler,  bağımlılık  yapma  potansiyelleri  ve  tıbbi  amaçlarla 


 

Adil Yılmayan 

142 


kullanımlarına göre beş gruba ayrılarak kontrol altına alınmışlardır. TEK Sözleşmesi 

olarak adlandırılan bu sözleşme ve daha sonra yapılan düzenlemeler, Türkiye’de de 

Resmi Gazete’de yayınlanmıştır[27, s.4]. 1964’de Dünya Sağlık Teşkilatı ekspertiz 

(uzman incelemesi) komitesi, İptila ve İtiyat arasında kesin bir ayrım yapılmasının 

mümkün olmadığını, bu sebeple Uyuşturucu Bağımlılığı Drug dependence teriminin 

ortak  deyim  olarak  kullanılmasının  daha  doğru  olacağını  ileri  sürmüştür[28,  s.15]. 

1965’de,  Dünya  Sağlık  Örgütü  “Uyuşturucu  Maddeler  konusundaki  TEK 

sözleşme”nin  düzenlediği  “Uluslararası  Narkotik  kontrol  altında  bulunan  ilâç  ve 

maddeler’in tam listesini vermek ihtiyacını görmüş ve 312 nolu Teknik Raporu’nu 

hazırlamıştır.  Birçok  sentetik  ilâç  ve  maddelerin  çeşitli  tiplerde  Bağımlılık  yaptığı 

tespiti sonrası, 1971’de buna ek olarak bir liste daha yayınlanmıştır[12, s.214]. 1971 

B.M.  Psikotrop  Maddeler  sözleşmesinin  1.  maddesi  ise;  “Herhangi  doğal  veya 

sentetik  bir  madde  veya  cetvel  1-4’lerde  adı  geçen  herhangi  bir  doğal  madde” 

diyerek tanımı genişletilmiştir[26, s.10]. 

1971 yılının Psikotropik Maddeler Sözleşmesi’nde, uyuşturucu maddelerle ilgili 

1961  “Tek  sözleşmesi”ndeki  narkotikler  gibi,  bu  maddeler  de  dört  ana  başlıkta 

toplanmıştır:  Hallusinojenler,  Depressantlar  (Sedatif-Hipnotikler),  Trankilazanlar 

(Müsekkinler), Sitimulantlardır[7, s.129]. 

Madde  Kullanımı/Bağımlılığı:  Keyif  verici  bir  maddenin,  belirgin  bir  etkiyi 

elde etmek için alınması müddetinde ortaya çıkan bedeni, ruhi ya da sosyal sorunlara 

rağmen,  madde  alımının  devam  etmesi  ve  bu  maddeyi  alma  isteğinin 

durdurulamaması durumudur[29, s.1], ya da keyif artırıcı etkinliği olan, psikoetkin 

maddelerin  sürekli  kullanımı  sonucu  oluşan  durumdur[30].  Türkiye’de  Dünya 

Sağlık  Örgütü  (WHO)’nun  kullandığı  terminoloji  kullanılmakta  olup  Uyuşturucu 

Bağımlılığı  yerine  Madde  Bağımlılığı  terimi  kullanılmaktadır.  Sigara  yakın 

zamanlara  kadar  madde  bağımlılığı  olarak  görülmediyse  de  günümüzde  diğer 

bağımlılıklarla aynı görülmektedir[28, s.15]. 

DSM-IV’e Göre Narkotik/ Madde ve Sınıflaması: 

Maddeyi  kötüye  kullanmanın  (Substance  Abuse)  ölçütleri,  1950’lerin  başla-

rından  bu  yana  mental/  zihinsel  hastalıkların  ve  bozuklukların  tanımlanması, 

sınıflandırılması  amacıyla  ve  ilişkili  gelişmeler  çerçevesinde  Akıl  Bozukluklarının 

Tanısal  ve  Sayısal  El  Kitabı  veya  Ruhsal  Bozuklukların  Tanısal  ve  İstatistiksel  El 

Kitabı  [The  Diagnostic and Statistical Manual  of Mental Disorders (DSM)]  kısaca, 

DSM:  “Zihinsel  Hastalıklar  İçin  Tanı  Ölçütü”  adıyla  bir  dizi  resmi  yayın  çıkaran 

Amerikan Psikiyatri Derneği/Birliği [American Psychiatric Association (APA)]’nce 



Dünyada ve Türkiye’de narkotik/madde ve madde kullanım problemi 

143 


ortaya  konulmuştur.  Bu  ölçü  ve  listeler  ilk  defa  1952'de  yayımlanmıştır.  Ayrıca 

1968,  1980  ve  1987  yıllarında  DSM  I,  II,  III  ve  III-R  adıyla  yayımlanmıştır. 

Bunların  en  kapsamlısı,  hem  maddenin  kötüye  kullanımının  ve  hem  de  madde 

bağımlılığının  parametrelerinin  ayrı  ayrı  belirlendiği  1942de  yayımlanan  DSM- 

IV’tür.  Her  ne  kadar  2000  yılında  APA,  DSM-IV-TR’ü  yayımlanmışsa  da  madde 

bağımlılığı  ve  maddenin  kötüye  kullanımı  kategorilerinde  bir  değişikliğe 

gitmemiştir.  Son  baskısı  18  Mayıs  2013  tarihinde  yayımlanan  DSM-V  'tir.  2000 

yılından  bu  yana  kullanılmakta  olanda,  bir  önceki  baskı  DSM-IV-TR'ye  göre  en 

belirgin  değişiklikler  Şizofreni  ve  Travma  Sonrası  Stres  Bozukluğu  bölümlerinde 

yapılmıştır, ayrıca DSM-V'te 

Eksen Sistemi kaldırılmıştır. Buna göre Düzenlenmiş Liste’de sıralanan eylem 

veya belirtilerin bir tanesini 12 aylık bir süreç içinde yineleyerek sergileyen kişinin 

bu maddeyi kötüye kullandığı kabul edilir (DSM-IV, 1994, s.181-182) [31, s.22]. 

Madde kötüye kullanımı; DSM IV(Diagnostic and Statistical Manual of Mental 

Disorders,  Fourth  Edition)’e  göre  aşağıda  sıralanan  eylem  veya  belirtilerden  en  az 

bir  tanesini  12  aylık  bir  zaman  içinde  yineleyerek  sergileyen  kişinin  bu  maddeyi 

kötüye kullandığı kabul edilmektedir. Bunlar; 

1) Evde, okulda ya da işte alması beklenen başlıca sorumlulukları alamama ile 

sonuçlanan tekrarlanan biçimde madde kullanımı, 

2) Fiziki olarak tehlikeli durumlarda tekrarlayıcı bir şekilde madde kullanımı, 

3)  Madde  ile  ilişkili,  tekrarlayıcı  bir  şekilde  ortaya  çıkan  hukuki  sonuçlar 

şeklinde sıralanmaktadır. 

Narkotik/Madde  bağımlılığı;  ilaç  niteliğine  sahip  bir  maddenin  beyni 

etkilemesinden  kaynaklanan,  maddenin  keyif  verici  etkilerini  duyumsamak  veya 

yokluğundan  kaynaklanan  huzursuzluktan  sakınmak  için  devamlı  veya  periyodik 

olarak  madde  alma  arzusu  ve  bazı  davranış  bozukluklarıyla  karakterize  bir  beyin 

hastalığı olarak tanımlanabilmektedir[32, s.43-44]. 

Narkotik/ Madde ve Sınıflaması: 

Uyuşturucu veya uyarıcı maddeler, türlerine göre Uyarıcılar ve Narkotikler diye 

iki  ana  başlık  altında  gruplandırılmıştır.  Bunlardan  narkotikler  üç  ana  bölüme 

ayrılmaktadır.  Birinci  kategoriyi,  afyon  ve  türevleri  olmak  üzere;  afyon,  morfin, 

kodein,  eroin  ve  metadon  oluşturmaktadır.  İkinci  kategoride,  kenevir  ve  türevleri 

olmak  üzere;  gonca  esrar,  toz  esrar,  reçine  esrar,  sıvı  esrar  ve  pres  esrar  bulun- 

maktadır.  Üçüncü  kategoride  de  mantarlar  yer  almaktadır[33,  s.215].  Bunların 

yanısıra,  uyarıcılar  üç  kategoriye  ayrılmaktadır.  Buna  göre,  birinci  kategoride 



 

Adil Yılmayan 

144 


kokain,  kafein,  nikotin  ve  amfetaminler  yer  almaktadır.  İkinci  kategoride, 

sentetikler;  ectasy  (MDMA),  captagon,  methamfetamin,  LSD  (lysergic  acid 

diethylamid),  ketamin  (ketamine  hydrocholoride)  ve  PCP  (phencylidune)  maddeler 

bulunmaktadır.  Üçüncü  kategoride  ise,  depresantlar;  barbitüratlar,  metakialon, 

meprobamat,  diazem,  klordiazepoksit  ve  alkol  (etil  alkol)  maddeler  yer 

almaktadır[34, s.374, 400]. 



TARİHİ SÜREÇ İÇİNDE NARKOTİK/ MADDE KULLANIMI 

Uyuşturucu/narkotik,  farklı  tarihsel  dönemlere  ve  farklı  kültürlere  göre  farklı 

anlamlar taşıyan bir maddedir. Bu bölümde uyuşturucu ve uyuşturucu kullanımının 

yayılım,  görünüm  ve  sürecini  ortaya  koymaya  çalışılacaktır[11,  s.15].Madde 

Kullanımı ve Bağımlılığı problemi son yıllarda Türkiye’nin gündemine yerleşmiştir. 

Gerek  epidemiyolojik  gerekse  diğer  kayıtların  tetkikinde,  Türkiye’de  madde 

kullanım  oranının  Amerika  Birleşik  Devletleri  ve  Avrupa  Ülkeleri’ne  göre  daha 

düşük  oranda  olduğu,  ancak  madde  kullanım  sıklığında  artış  olduğu 

görülmektedir[35, s. 301-307] . Türkiye’de madde kullanımın sıklığını belirlemeye 

yönelik 


epidemiyolojik 

çalışmalar 

sayıca 

yetersiz 



olmakla 

beraber 


yapılmaktadır[36,s.32].Son  asra  kadar  Madde  Bağımlılığı  farklı  madde  türlerine 

göre  dünyanın  belli  yerlerinde  sınırlıydı.  Dünyadaki  hızlı  değişim  ve  dönüşüm, 

ulaşım,  milli  değerlerden  uzak  yıkıcı  gençlik  alt  kültürünün  oluşması,  kötü 

davranışların her  ortamda  sergilenmesi,  savaşlar, kontrolsüz  ve  denetimsiz yapı  ile 

maddenin kötüye kullanımının bütün çeşitleri tüm dünyayı sardı. Bir zamanlar afyon 

ve  eroin  yalnızca  Asya  ve  Kuzey  Amerika'da,  kokain  kullanımı  birkaç  Latin 

Amerika  ülkesinde,  esrar  kullanımı  Çin,  Hindistan,  Orta  Doğu  ve  Afrika’da 

sınırlıyken,  şimdi  yasadışı  maddelerin  tamamı  başta  Amerika  olmak  üzere 

Avrupa'ya  ve  bütün  gelişmekte  olan  ülkelere  yayıldı.  Sentetik  maddeler  ise  bütün 

dünyada belki de en sık kötüye kullanılan maddeler haline geldi[37, s.13]. 

Türkiye  de  dâhil  tüm  dünya  uzun  süreden  beri  büyük  bir  felaket  ile  karşı 

karşıyadır. Bu, narkotik/ uyuşturucu madde tehlikesidir. Uyuşturucu madde iptilası, 

bulaşıcı  bir  hastalık  gibi  tüm  dünyayı  sarmaktadır.  Uyuşturucu  madde 

problemleriyle  karşılaşmayan  hemen  hemen  hiç  bir  ülke  kalmadı.  Kendilerini  bu 

tehlikeden  uzak  sanan  birçok  ülke  kısa  bir  süre  sonra  felaketin  ülkelerini  de 

sardığını,  gençlerinin  bu  korkunç  afetin  pençesine  düşmüş  olduğunu  hayret  ve 

dehşetle görmüşlerdir [7, 111]. 

Uyuşturucu/narkotik  madde  kullanımı  genellikle  Sigara  ile  başlar.  Ardından 

Alkol,  daha  sonra  da  Esrar  ya  da  Uçucular  (bali,  tiner,  vb.)  kullanımı  gelir. 


Dünyada ve Türkiye’de narkotik/madde ve madde kullanım problemi 

145 


Bunlardan  sonrası  daha  ağır  maddelere  geçerler.  Esrar  ya  da  uçucu  kullanmadan 

diğer maddelere başlama hemen hiç görülmez. Bilhassa gelişmiş ve gelişmekte olan 

ülkelerde  uyuşturucu  ve  alkol  kullanımı  giderek  artmıştır.  Bu  artış,  son  yıllarda 

gençler  arasında  hız  kazanmış,  zararlı  maddeleri  kullananların  yaşları  gitgide 

küçülmüş ve 11-12 yaşlarına kadar inmiştir. Türkiye ve Dünyada bu eğilim gittikçe 

bir tırmanış göstermiştir[38, s.88]. 

Alkol,  cannabis,  opiyum,  koka  yaprakları  vb.  Uyuşturucu  Maddelerin  tıp  dışı 

gayelerle  kullanılması  insanlık  tarihinin  başlangıcı  kadar  eskilere  gitmektedir. 

Madde Bağımlılığı 2000 yıl öncesi yazılarda tanımlanmıştır. Türkiye'deki arkeolojik 

kazılarda  binlerce  yıl  öncesine  ait  Afyon  tohumlarına  rastlanılmıştır.  Alkol,  tarihi 

yazılı belgelerden elde edilen bilgilerde İlk Uyuşturucu Madde’dir[1, s.1]. İnsanlar 

alkolün  anksiyete  ve  gerginliyi  giderici  etkilerini  çabuk  keşfetmiş  ve  ayrıca  ona 

kutsal bir mana yüklemiştir [39, s.5]. 

Birçok psikoaktif  madde, insanların toplum hayatına  ilk girişi,  ilkel dinlerdeki 

dini  ve  sosyal  ritüeller,  seremoniler,  ayinler,  dualarla  başlamıştır.  Sebeb  oldukları 

ruhî  değişikler,  tabiatüstü  kuvvetlere  bağlanmış,  dini  merasimlerin  ayrılmaz 

parçaları haline gelmişlerdir. [12,s.16; 1, s.1] 

Toplumların  ve  sosyal  yapı  ve  kültürleri  ile  Uyuşturucu  Madde  kullanımı 

arasında  yakın  bir  bağ  görülmektedir.  Çeşitli  toplumlarda  değişik  keyif  verici  ve 

uyuşturucu maddelerle ilgili “Alt Kültürler” oluşmuştur. Bağımlılık yapan ve kötüye 

kullanılan  maddelerin  mitolojik  hikâyelerde,  efsanelerde,  ilkel  dinlerin  yanı  sıra 

Hıristiyanlık ve Yahudilik gibi tek tanrılı semavi dinlerde, edebi eser ve şarkılarda 

yer  alması,  maddeyi  kötüye  kullanım  alt  kültürünün  ortaya  çıkması,  gelişmesi  ve 

yayılmasında, önemli bir katkısı vardır [21; 50, s.5].İnsanoğlu bu maddelerin beyni 

nasıl daha fazla etkilediğinin yollarını öğrendi. Mesela: İnsanlar binlerce yıl afyonu 

hap şeklinde kullanırken son bir kaç asırda sigara şeklinde içmeyi, son yüzyılda ise 

enjekte  edilir  oldu.  Afyondan  en  az  10  kat  etkili  olan  saf  eroin  ve  sentetik  opioid 

türevlerini üretildi. Aerosoller, aseton, boya bileşimleri, benzin, temizlik maddeleri, 

baly, tutkal vb pek çok endüstriyel madde psikotropik etkisi için üretilmediği halde 

bu gayeyle kullanılır oldu. Bu yeni kullanım tarzı birçok yeni sağlık problemlerine 

yol açarken bütün dünyada opioid bağımlılığının çığ gibi büyümesi nedeni oldu [1, 

s.2]. 


Maddenin kötüye kullanımı tarihin her devrinde sporadik olarak görülmüşse de, 

epidemik madde bağımlılığı yeni bir olaydır. Bunlara neden olan başlıca faktörler: 

1. Belli bölgelerde kullanılan maddelerin tüm dünyaya yayılması. 


 

Adil Yılmayan 

146 


2. Aynı maddelerin daha saf ve etkin derivelerinin üretilmesi. 

3. Yeni Sentetik Psikotrop Maddelerin üretilmesi. 

4. Parenteral kullanım gibi yeni kullanım yollarının öğrenilmesi[1, s.3]. 

5.Dinlerin (Olumlu- Olumsuz) etkileri[28, s.33, 35-46; 1, s.1; 40, s.16]. 

6.Savaşlarda (Askerleri güçlü kılmak, ağrı dindirmek) [20, s.16; 12, s.162; 41, 

s.40,50;  42,  s.5]  düşmanın  askeri  kuvvetini  ve  halkını  zayıf  düşürtmek  için 

yapılanlardan) oluşan kötü sonuçlar[12, s.169, 329-330]. 

7.Bazı devletlerin, çıkarları uğruna halklara verdikleri zararlar[43, s.3]. 

8.Mafia’nın toplumdaki tahribatı[11, s.72; 20, s.98]. 

9.Devlet  erkini  elinde  bulunduran;  bir  takım  generaller,  prensler,  vb.  kişilerin 

oynadığı roller[12, s.158-161,388; 20, s.115-124; ]. 

10.  Hippi  Kültürünün  tüm  dünya  gençliğine  verdiği  tahribat[42,  s  5-6;  12, 

s.229-231; 44, s.8]. 

11.Son zamanlarda kargolar, internet aracılığı vb.nin Madde’ye kolay ulaşmada 

oynadığı roller[42, s.67; 45, s.50]. 

12.Sağlık çalışanlarının mesleklerini suiistimallerinin verdiği sonuçları[12, s.73, 

83]. 

Birbirinden  uzak  kültürlerde  ve  farklı  şekillerde  çeşitli  amaçlarla  kullanılan 



etkili  maddelerin  farklı  üretim  ve  kullanım  yolları  zaman  içinde  ticaret,  savaş  ve 

göçlerle  tüm  dünyaya  yayılmıştır.  Mesela:  Haçlı  Seferleri  sırasında  Avrupalı 

savaşçılar,  Asya  kültüründe  afyon  ve  esrar  ile  tanışıp  bunları  yanlarında  götürerek 

Avrupa’ya  tanıtmışlardır.  Sonraki  yıllarda  bilhassa  Portekiz,  İngiliz,  İspanyol  ve 

Fransız  kâşifler,  keşfettikleri  yeni  ülkelerden  bağımlılık  yapan  çeşitli  maddeleri 

Avrupa’ya taşımış ve bunların yaygınlaşmasına neden olmuşlardır. Yine Avrupa’ya, 

tütün  Kuzey  Amerika’dan,  kokain  Güney  Amerika’dan,  halüsinojenler  Orta 

Amerika’dan dışarıdan getirilmiş olan maddelerdir[31, s.26]. 

Psikoaktif  maddeyi  geleneksel  olarak  Erkekler  kadınlardan  daha  fazla 

kullanılırken,  kadınlar  her  alanda  sosyal  hayata  girip  eşitliğe  ulaştıkça,  özellikle 

gelişmiş  toplumlarda  bu  ara  gittikçe  kapanmaktadır.  Yine  Madde  Kullanımı 

geleneksel  olarak  yetişkinlere  özgü  iken,  gittikçe  gençler  arasında  daha  fazla 

yayılmaktadır.  Tüm  maddeler  ilk  başta  belli  bir  Alt  Kültür  içinde  kullanılırken, 

zamanla toplumların tüm katmanlarına yayılabilmektedir[46; s.5; 47, s.43 ]. 

Günümüzde uyuşturucu veya uyarıcı maddeler halkın sağlıklarını tehdit etmekte 

ve  salgın  bir  hastalık  gibi  toplumlar  için  çok  büyük  bir  tehlike  halinde 

yayılmaktadır. Dünya ülkeleri, halk sağlığını bozan ve toplumun yapısını değiştiren 


Dünyada ve Türkiye’de narkotik/madde ve madde kullanım problemi 

147 


bu  tehlikeden  bireyleri  koruyabilmek  ve  uluslararası  tedbirler  almak  için  gereken 

Sözleşmeler,  Anlaşmaları  ve  Protokolleri  düzenleyerek,  iç  hukuklarında  Sözleşme 

hükümlerini  uygulayarak  bir  işbirliğine  girmişlerdir.  Böylece,  uluslararası  uyuştu-

rucu  kaçakçılığına  ve  suç  örgütlerine  karşı  uluslararası  anlamda  mücadele  başlat-

mışlardır[48, s.23]. 

Gençlik  çağında,  Uyuşturucu  Maddeler’in  çok  kullanıldığı  gruplar  vardır.  Bu 

grup gençler, bulundukları toplumdan ayrı, değişik değer yargılarıyla bir Alt 

Kültürü  oluştururlar.  Bunun  gibi  Batı  Avrupa’da  1960’larda  yaygın  olarak 

“Hippi  Akımı”  ortaya  çıktı.  Önceleri,  hoşgörülü  yaklaşımlardan  yararlanarak  kısa 

zamanda  gençler  arasında  Bağımlılık  Yapan  Maddelerin  kötüye  kullanılmasıyla 

ortaya çıkan: Asi Gençlik (Teddy - Boys); Bitnik (Beatnic); Hippi (Hippy) akımlar 

süreçte Alt Kültürler oluşturdular. Bunlar, madde kötüye kullanımı ve bağımlılığının 

yayılmasında  önemli  rol  oynadılar.  Bu  kişiler  giyiniş,  genel  tutum  ve  davra-

nışlarıyla,  bazen  de  dünya  görüşleriyle  toplumdan  ayrı  ve  kopukluklarını  ortaya 

koyuyorlardı[12, s.229-230; 42, s.5-6; 44, s.7-8]. 

1967 Vietnam Savaşı’nın kızışmasıyla Hippi Hareketi tüm Amerika ve sonra da 

Avrupa’ya yayıldı. Yüz binlerce işsiz, okul kaçağı ve çeşitli yolsuzluklara karışmış 

gençler  Hippilerin  arasına  karıştı.  Bunlar  Uyuşturucu  Maddeler'in  etkisine 

kendilerini kaptırıp toplumsal kanunlara karşı geliyorlardı. Büyük düşünce  system-

leri ve ideolojilere karşı ilgisiz ve duyarsız davranıyorlardı[12, s.230-232]. 

Bu  akım  1970’lerden  itibaren  Avrupa  ülkeleri  için;  oluşturduğu  sosyokültürel 

problem  ve  gençler  arasında  yayılan  madde  bağımlılığı  önemli  bir  hal  almıştı[42, 

s.5-6; 4, s.7-8]. Sonuçta tüm dünyada, hipisel (hayvani) bir yaşam ve Hip Kültür’ü 

diyebileceğimiz  Madde  Bağımlısı  kişiyi,  aile,  toplum  ve  çevresinden  kopararak, 

yalnızlık,  bunalım  ve  ardından  da  sorumsuz,  yaşayan  bir  ölü  gibi  olan  hayata 

mahkûm  eder.  Yani  Uyuşturucu  Kültürü  (Hip  Kültür),  Uyuşturucu  ve  uyuşturucu 

salgınlarının baş ak- törü olup toplumları yıkıma götüren her türlü maddi ve manevi 

tahribatın temeldeki  nedenidir[41,  s.6].  Yapılan bir  araştırmada  Lise öğrencilerinin 

%0,1’i internetin etkisiyle madde kullandığını belirtmiş olmaları internet/ sanalalan-

lara ulaşımın yaygınlaşmasının olumsuz sonuçlarından olduğu[50, s.67] kargo/ pos-

tayla rahatlıkla narkotik maddeler elde edinebilen ergen ve genç erişkinler arasında 

kullanımı gittikçe yaygınlaşmaktadır[51, s.50]. Uyuşturucu madde alışkanlığı birçok 

ülkede  korkunç  bir  felaket  boyutundadır.  Dünyada  en  çok  kullanılan  uyuşturucu 

maddeler, esrar, afyon morfin, eroin, kokain ve psikotrop maddelerdir[52, s.39-55]. 

Uyuşturucu  madde  müptelası  olanlar  düzenli  çalışma  gücünden  yoksun  oldukları 


 

Adil Yılmayan 

148 


için, her türlü yasa dışı yollara başvurabilirler, Uyuşturuculara Bağımlı hâle gelmiş 

olan  kişiler  bu  maddeleri  bulabilmek  veya  bu  hususta  parayı  bulabilmek  uğruna 

muhtelif suçlar işlemektedirler[13, s.398]. 

 


Yüklə 3,47 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   36




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin