Darabe meselen : örnek verdi, isnad etti



Yüklə 1,08 Mb.
səhifə58/100
tarix24.05.2020
ölçüsü1,08 Mb.
#31493
1   ...   54   55   56   57   58   59   60   61   ...   100
Arab Azer1

: onların (kendilerinin) iki misli

misli

: benzeri, misli

misli-hi

: onun gibi, benzeri

misli-nâ

: bizim gibi

mislu

: gibi, benzer

mislu ellezî

: onun misli, onun gibi

mislu-hâ

: onun misli, benzeri, eşi

mislu-hu

: onun misali, onun gibi

mislu-hum

: onlar gibi

mislu-kum

: sizin gibi

mislu-nâ

: bizim gibi

mısra

: Mısır Mısır'a

mısran

: büyük bir şehir veya Mısır ülkesi

mitnâ

: biz öldük

mittu

: öldüm

mittum

: siz öldünüz

mizâcu-hu

: onun karışımı, muhtevası

muâcizîne

: aciz bırakılanlar

muakkıbâtun

: takip edenler

muallemun

: ögretilmiş

muattalatin

: terkedilmiş, boş

muazzibîne

: azap edenler, azap ediciler

muazzibû-hâ

: ona azap ediciler, azap edenler

mub'adûne (baîd)

: uzaklaştırılmış olanlar, uzaklaştırılanlar (uzak)

mubâraketin

: mübarek

mubareketen

: mübarek, hayırlı, bereketli

mubâreketin

: mübarek

mubârekun

: mübarek

mubdî-hi

: onu açığa çıkaran, açıklayan

muberraûne

: berî olanlar, uzak olanlar

mubeşşirâtin

: müjdeleyiciler olarak

mubeşşiren

: müjdeleyici olarak, müjdeleyen

mubeşşiren

: müjdeleyici olarak

mubeyyinâtin

: açıklanmış

mubeyyinetin

: açık, açıkça

mubeyyinetin

: açıkça

mubînen

: apaçık, açıkça, beyan olunan, açıklanan

mubînin

: açıkça, (beyan edilmiş) açıkta

mubînun
(ebâne)

: ifadesi açık ve kesin olan, fasih konuşan, açıklayan, açıkça ifade eden kişi
: (açık konuştu, kesin ifade etti)

mublisûne

: ümitsizliğe düşenler, umutlarını kaybedenler

mubrimûne

: sağlam tutanlar

mubsıraten

: görünür halde

mubsıraten

: gösteren, gösterici olan

mubsıraten

: görünür olarak, görünen

mubsıren

: gösterici, aydınlatıcı

mubtelî-kum

: sizi imtihan edecek

mubtelîne

: imtihan edenler

mubtilûne

: bâtılda olanlar

mubtılûne

: bâtılla uğraşan kimseler

mucîbun

: icabet edendir

mu'cizîne

: aciz bırakıcılar

mucrimen

: suçlu olarak

mucrimîne

: cürüm işleyenler, suçlular

mucrimîne

: mücrimler, suçlular, günahkârlar

mudâafeten

: katlanmış, katlanarak artırılmış

mudârrin

: zarar verici, darlığa düşürücü

mudbiren

: arkasına dönen

mudbiren

: arkasını dönerek

mudbirîne

: arkalarını dönenler, dönen kimseler

muddet

: uzatıldı, düz oldu

mudgaten

: (bir çiğnem et görünümünde) mudga, cenin

mudhale

: giriş ile

mudhalen

: dahil edilen yer, girilen yer, makam, giriş

mudhâmmetâni

: ikisi de yemyeşil

mudhinûne

: şüphe edenler, inanmayanlar, inanmayan kimseler

mudıllin

: dalâlete düşüren

mudillun

: dalâlette bırakan

mudiyyen

: geçip gitme, ileri gitme

mudrakûne

: yetişilenler

mueccelen

: tayin edilmiş, takdir edilmiş zaman

muezzinun

: müezzin, seslenen kişi, seslenmekle görevli kişi

mufettehaten

: açılmış olan

mufretûne

: ifratta olanlar, aşırı davrananlar

mufsidîne

: fesat çıkaranlar (fesat çıkarıcı kimseler)

mufteren

: uydurulmuş

muftereyâtin

: uydurulmuş olanlar

mufterin

: iftira eden, kendisi uyduran

mufterûne

: iftira edenler, uyduranlar

mugâdıben

: gadaplanarak, öfkelenerek

mugnûne

: uzaklaştıranlar, giderenler

mugrekûne

: boğulacak olanlar

mugremûne

: ziyana uğrayanlar

mugteselun

: yıkanılacak şey

muhâciran

: muhacir , hicret eden, göç eden

muhâcirâtin

: göç eden kadınlar

muhâcirun

: hicret edenim, hicret edecek olanım

muhalledûne

: halidin olanlar, ölümsüz olanlar, devamlı kılınanlar

muhallekatin

: halkedilmiş, yaradılışı şekillendirilmiş

muhallikîne

: tıraş edilmiş olarak

muhânen

: alçaltılmış olarak

muharraran

: hür olarak

muharremun

: haram kılınan, haram olan

muhassanetin

: sağlamlaştırılmış, muhafaza altına alınmış, korunmuş

muhdaran

: hazırlanmış, hazır olarak

muhdarreten

: yeşermiş, yeşillenmiş

muhdarûne

: hazır bulundurulacak olanlar

muhdesin

: yeni

muhînen

: muhîn, alçaltıcı, zelil

muhînun

: horlayıcı, alçaltıcı

muhîtan

: kuşatan

muhîtatun

: ihata edicidir, kuşatıcıdır

muhîtun

: kuşatandır, ihata edendir

muhîtun

: ihata eden, kuşatan

muhkemâtun

: muhkem, hüküm ihtiva eden, mânâsı açık olan, kesin hükmedilmiş olan

muhkemetun

: muhkem, hükmü açık olan, tevîle ihtiyaç olmayan

muhlesan

: muhlis (nefsini Allah'a teslim etmiş)

muhlife

: sözünde hilâf bulunan, vaadini yerine getirmeyen

muhlike

: helâk edici, helâk eden

muhlikî

: helâk ediciler, helâk edenler

muhlikû

: helâk edecek olanlarız

muhlikû-hâ

: onu helâk edenler, helâk ediciler

muhlisan

: muhlis olarak, halis kılarak

muhlisûne

: muhlisler, ihlâs sahibi olanlar

muhrece

: çıkış ile

muhricun

: çıkaran

muhricun

: çıkaran

muhsanâtin

: iffetliler, namuslu kadınlar

muhsinîne

: muhsin olanlar, namusunu koruyanlar, iffetli olanlar

muhsinun

: muhsin, ahsen olan

muhtâlen

: böbürlenen, kibirli

muhtâlin

: kendini beğenen, böbürlenen,

muhtâlin

: çalımla yürüyen

muhtedarun

: hazır bulunan, hazır olan, sırası gelen hazır olur

muhtedin

: hidayete erenler

muhtedîne

: hidayette olanlar, hidayete erenler

muhtelifen

: muhtelif, çeşitli, çeşit çeşit

muhtelifin

: ihtilâflı

muhtelifîne

: çeşitli anlaşmazlıklar, ihtilâflar

muhtelifun

: muhtelif, çeşitli

muhtelifun

: muhtelif, çeşitli

muhtelifun

: muhtelif, çeşitli

muhtelifûne

: ihtilafa düşenler, ihtilâf içinde olanlar

muhtiîne

: hızlı yürüyen, koşan

muhtiîne

: hızla gidenler, koşanlar

muhyî

: muhyi, hayat veren

muhyî

: dirilten

mukarrenîne

: birbirine bağlı olanlar

mukarrenîne

: yakınlaştırılmış, (birbirine) bağlanmış olanlar

mukarrenîne

: birbirine bağlanmış olanlar

mukerrametin

: kerim, şerefli, üstün olan

mukezzibûne

: yalanlayanlar

mukîme

: ikame eden

mukîmin

: mukim, devamlı

mukîmîn

: durmakta olan, ikâme olunmuş olan, duran (hâlâ duruyor)

mukîmun

: mukim, daimî, sürekli

mukîmun

: sürekli, devamlı, kalıcı (ikâmet eden)

mûkınîne

: yakîn (kesin) olarak inananlar, yakîn hasıl ederek inananlar

mukîten

: mukayyet olan, gözeten

mukmehûne

: başları yukarı kalkık olanlar, başları yukarı kaldırılmış kimseler

mukniî

: kaldıranlar, dik tutanlar (gözleri bir şeye doğru devamlı bakar şekilde)

mukremûne

: ikram edilmiş olanlar

mukrinîne

: gücü yetenler, güç yetirenler

muktediren

: muktedir olan, gücü yeten, kaadir olan

muktedirin

: kudret sahibi olan

muktedirûne

: muktedir olanlar, gücü yetenler

muktedûne

: tâbî olanlar, yolunda olanlar

muktehımun

: atılan, göğüs geren, dayanan, dayanacak olan

mukterinîne

: karîn olanlar, yakın olanlar

muktesidun

: orta yol, orta hal

muktesidun

: mutedil davrananlar (aşırı gitmeyenler)

mulâkî-hi

: ona mülâki olur, onunla karşılaşır, ona ulaşır, ona kavuşur

mulâkî-kum

: sizinle mülâki olacak olan (siz karşılaşacaksınız)

mulâkû

: mülâki olma, kavuşma, ulaşma, karşılaşma

mulâkû-hu

: ona mülâki olma, ruhunu ona ölmeden önce ulaştırma

mulîmun

: levmedilen, kınanan kimse

mulîmun

: kınanmış olan

mulke-hu

: onun mülkü, hükümranlığı, idaresi

mulke-hu

: mülkünü

mulke-hu

: mülkünü

mulken

: mülk, hükümranlık

mulken

: mülk, iktidar, saltanat

mulki-hî

: onun melikliği

mulku

: mülk, hükümranlık, idare

mulku es semâvâti

: semâların, göklerin mülkü

mulkûne

: atanlar, atılacak olan

mulkûne

: atanlar, atılacak olan

multehaden (elhade)

: yönelinen (yöneldi, meyletti)

mumeddedetin

: uzatılmış yüksek

mumerradun

: parlaklaştırılmış, parlak

mumezzakın

: parçalanmış olarak, parça parça

mumezzekın

: parça parça, darmadağınık

mu'minâti

: mü'min kadınlar

mu'minâtin

: mü'min kadınlar

mû'minâtun

: mü'min

Yüklə 1,08 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   54   55   56   57   58   59   60   61   ...   100




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin