Kemoterapötik İlaçlar ve Özellikleri:
Kemoterapötik ilaçlar kimyasal yapıları ve hücre aktivitesine
göre 7 sınıfa ayrılmaktadır.
•
Alkilleyici Ajanlar: Busulfan, Carmustine,Clorambusil,
Cyclophosfamide, Dacarbazine, İfosfomide,
Lomustine, Melphalan, Nitrojen Mustard,
Procarbazine, Thiotepa….
•
Antimetabolitler: Cladribine, Fludarabine,
Gemcitabine, Cytrabine, 5 Florourasil, Methotraxate,
6-Mercaptopurine, 6-Thioguanine…
•
Bitki Alkoloidleri: Vincristine, Vinblastine,
Vinorelbine, Etoposide, Teniposide, Paclitaxel,
Docetaxel, Taxanlar(Nab-Paclitaxel, Cabazitaxel) ….
•
Antrasiklin ve Antitümör Antibiotikleri: Actinomycin
D, Adriamycin, Bleomycin, Epirubucun, İdarubucin,
Doxorubucin, Dactinomycin, Daunorubicin……
•
Hormonal Ajanların Agonist ve Antagonistleri:
Tamoksifen, Toremifen Raloksifen, Goserelin, Löprolid,
Flutamid……
•
Platin Bileşikleri: Cisplatin, Carboplatin, Oxaliplatin……
•
Biolojik Ajanlar ve Hedefe Yönelik Tedaviler:
o
Sitokinler;
Hemotopoetik Büyüme Faktörleri;G-CSF(Neopogen
Ò
),
GM-CSF(Leukine
Ò
), EPO(Eritropoetin
Ò
), İL-
11(Neumega
Ò
)
İnterferonlar; İnterferon-alfa 2
İnterlökinler; İL-2
o
Mokolonal Antikorlar; Gentuzumab, Rituximab,
Transtuzumab, Alemtuzumab, Bevacizumab,
Panitumumab, İbritumomab, Cetuximab…..
Monoklonal antikorlar, antijenin belirli bir bölgesine spesifik
olarak bağlanabilen tek tip immünglobilin yapısı gösteren
moleküllerdir. Monoklonal antikorlar tümör hücrelerine spesifik
hedef özgünlüğüne sahip olmaları ve hedef olmayan bölgelere
bağlanmayan moleküller olmaları nedeniyle onkolojide tercih
edilmektedirler. Monoklonal antikorların iki tipi vardır.
1. Grup taşımayan monoklonal antikorlar (unconjugated):
Herhangi bir kanser ile ilişkili olarak belirlenmiş kendine
özgü bir antijene karşı geliştirilen bu monoklonal antikorlar
komplemana bağımlı sitotoksisite ve antikora bağımlı hücresel
sitotoksisiteyi aktive ederek direk tümör hücresinin ölümüne
yol açar.
2. Grup taşıyan monoklonal antikorlar (conjugated): Kanser
tedavisinde kullanılan kemoterapötik bir ajan, toksin,
radyoizotop, enzim gibi yapıların antikorlara bağlanarak,
kanserli dokuların seçilmesi ile kanserin erken teşhisi ve
diğer normal dokulara daha az zarar verecek şekilde tedavi
elde edilmesi sağlanmaktadır. Kanser hücresinde bulunan
spesifik bir antijene karşı geliştirilmiş antikora radyoizitop
bağlanmasıyla elde edilen bu ajanlar, belirli antijeni taşıyan
kanser hücrelerinin bulunduğu her bölgenin radyasyona maruz
kalmasını sağlamak ve böylece normal hücrelerin radyasyondan
zarar görmesini engellemektedir.
Kemoterapötik İlaçların Kullanımı İle İlgili Öneriler:
•
Üretici Firmanın saklama, hazırlama ve uygulama
koşullarına uyulmalıdır.
•
Etkileşimleri önlemek için sadece önerilen infüzyon
solüsyonları kullanılmalıdır.
•
Farlı ilaçlar tek bir solüsyonda veya şırıngada
karıştırılmamalıdır.
•
İnfüzyon solüsyonlarının iyi karışmasına dikkat
edilmeli; bulanıklaşma, çökme ve renk değişikliği
varsa uygulanmamalıdır.
KEMOTERAPİ PROTOKOLLERİNİN UYGULAMASI
Kemoterapi tedavisini diğer ilaçlarla tedavilerden ayıran en
önemli özelliği uzun süren bir süreci içeriyor olmasıdır. İlk
tedavide verilen bakım ve değerlendirme, sonraki tedavi ve
takiplerde yaşanacak sorunların tespitinde önemlidir. İlacın
uygulandığı ilk andan itibaren bir sonraki adıma geçilecek
süre dahil olmak üzere hastanın takibinin ve bakımının çok
iyi yapılması ve kayıt altına alınması büyük önem taşır. İlaç
TIBBI
ONKOLOJI
KONGRESI
35
uygulamalarında hemşirelere büyük sorumluluklar düştüğü
unutulmamalıdır. Doğru ilacı - doğru dozda - doğru zamanda
- doğru hastaya - doğru yol ile uygulamak ve tüm bunları doğru
şekilde kayıt altına almak gerekmektedir.
Genel bir prensip olarak, her kür kemoterapi öncesi kan
sayımı yapılmalı, lökosit sayısı 3000/mm
3
ve ANS 1500/
mm
3
’ün üstünde ise tedavi verilmelidir. Trombositler 100.000–
150.000/mm
3
olmalıdır. Kan sayımı görülerek gerekli doz
ayarlaması yapılmalıdır. Febril nötropeni gelişen hastalarda
hastalığın evresi (erken/metastatik) ve kürabilite şansı göz
önüne alınarak bir sonraki kürde ya doz düşülür ya da büyüme
faktörleri eklenerek aynı dozda devam edilir.
ANTİMETABOLİT AJANLAR:
Cladribine (Leustatin
Ò
10 mg (1 mg/mL)): Başlıca endikasyonu;
lenfoproliferatif hastalık ve saçlı hücreli lösemidir. Uygulama:
•
0,1 mg / kg / gün, 100-500 ml % 0,9 NaCl içinde
24 saatte sürekli infüzyonla ardışık 7 gün boyunca
verilir (her siklusta toplam doz = 0,7 mg / m
2
)
•
0,14 mg / kg / gün, 100-500 ml % 0,9 NaCl içinde 2
saatte infüzyonla ardışık 5 gün boyunca verilir (her
siklusta toplam doz = 0,7 mg / m
2
).
•
0,15 mg / kg / gün, 100 – 500 ml % 0,9 NaCl içinde 3
saatte infüzyonla haftada bir gün ve ardışık altı hafta
boyunca verilir (her siklusta toplam doz = 0,9 mg / m
2
).
•
Allopurinol (Ürikoliz tablet 300 mg, Allogut tablet
300 mg) 300 mg / gün, kladribin tedavisinin ilk günü
başlanıp 2 hafta devam edilir. Tümör yükü büyük
proliferatif tümörlerde (bazı lösemi ve lenfoma gibi)
hiperürisemiyi ve tümör lizis sendromunu önlemek
amacıyla başlanmalıdır. Allopurinol ve hidrasyon
ile bu risk en aza indirilebilir. Alkalizasyonun
sağlanması için intravenöz(IV) sıvılar içine Sodyum
Bikarbonat eklenmelidir.
•
Cladribine sadece % 0,9 NaCl ile sulandırılmalıdır.
Seyreltici olarak kesinlikle % 5 Dextroz kullanılmamalıdır.
•
Görülebilen Toksisiteler;
o
Hematolojik toksisite (nötropeni, trombositopeni)
o
Enfeksiyon (Ciddi immünosupresif olabilir, doz
azaltılması gerekebilir)
o
Cilt döküntüleri
o
Nörolojik toksisite; Nöropati (özellikle yüksek doz ve
uzun süreli ilaç uygulamalarında görülebilir. Standart
dozlarda çok nadir bildirilmiştir.)
•
Tedavi haftasında iki günde bir, sonraki 7 hafta
boyunca da haftalık olarak lökosit alt gruplarının
sayımı, tam kan sayımı, serum elektrolitleri, BUN,
kreatinin, karaciğer fonksiyon testleri ve ürik asit
düzeyleri kontrol edilir.
•
Tedavinin tamamlanmasından 3 ay sonra kemik iliği
aspirasyonu ve biyopsisi, sonraki 2 yıl boyunca 3 - 6
ayda bir sonrasındaki 3 yılda 6 ayda bir kan sayımı
kontrolü yapılır.
•
Kladribin relaps veya refrakter hastalığı olan olgulara
da verilebilir.
Fludarabine (Fludara
Ò
):
•
Tekli ajan olarak, Lenfoproliferatif hastalıklar, kronik
lenfositik lösemi(KLL) tedavisinde kullanılır.
o
25 mg / m
2
/ gün, 100 - 125 ml % 0,9 NaCl veya % 5
dekstroz içinde, 10 - 30 dakikada infüzyonla, 1 - 5.
günlerde (toplam 5 gün) ve 28 gün aralıklarla, 12
siklusa kadar uygulanır (her siklusta toplam doz = 125
mg / m
2
).
o
Tedaviden bir gün önce başlayıp her siklusun 8.
gününe kadar (toplam 9 gün) 28 gün aralıklarla
Allopurinol uygulanır(en az 3 siklus devam ettirilir).
o
Nötropeni, trombositopeni ve enfeksiyon gelişebilir.
Doz azaltılır ya da tedaviye ara verilir.
•
Kombine olarak refrakter veya relaps Akut
miyoblastik lösemi (AML) ve Akut
lenfoblastik lösemi (ALL) tedavisinde Sitozin
Arabinozid (Alexan 40, 100, 500 ve 1000
mg ampul, Cytarabine DBL 100 ve 1000 mg
flakon, Cytarabine 40 ve 100 mg ampul) ile birlikte
kullanılır.
o
30 mg / m
2
/ gün, 100-125 ml %
0,9 NaCl veya % 5 dekstroz içinde,
20 - 30 dakikada infüzyonla 1- 5.
günlerde (toplam 5 gün) uygulanır
(her siklusta toplam doz = 150 mg / m
2
).
o
Sitozin Arabinozid 2000 mg / m
2
/
gün, 100 - 1000 ml % 0,9 NaCl veya
% 5 dekstroz içinde, 4 saatte
infüzyonla, 1 - 5. günlerde (toplam
5 gün) uygulanır (her siklusta
toplam doz = 10.000 mg / m
2
).
Uygulama Fludarabin verildikten
sonra en az 4 saat beklenerek
yapılmalıdır.
•
Lenfoproliferatif hastalıklar, KLL tedavisinde
Siklofosfamid (Endoxan 200 mg, 500 mg, 1gr flk,
Siklofosfamid 500 mg, 1 gr flk) ve Rituximab
(MabThera 100 mg / 10 ml, 500 mg / 50 ml) ile
kombine şekilde uygulanan protokolleri mevcuttur(
FC ya da FCR protokolleri).
•
Ağır nörolojik sistem toksisitesi (körlük,
koma ve ölüm), KLL için tavsiye edilen dozdan
yaklaşık 4 misli daha yüksek dozda (96 mg /m
2
/
gün; 5-7 gün boyunca) intravenöz tedavi görmüş
hastaların %36’sında ortaya çıkmıştır. KLL için
önerilen dozlarda tedavi edilen hastalarda seyrek
olarak (koma, nöbet ve ajitasyon) veya çok nadiren
(konfüzyon) ciddi santral sinir sistemi toksisitesi
meydana gelir. Hastalar nörolojik yan etki belirtileri
açısından dikkatle izlenmelidir.
5 Fluorouracil (5 Fluorouracil
Ò
, 5FU
Ò
, Fivoflu
Ò
, Fluro-5
Ò
, Oncourasil
Ò
): Meme, rektum ya da kolon kanserlerinin palyatif tedavisinde,
ayrıca karaciğer karsinomunda, pankreas, over, uterus (özellikle
serviks) idrar kesesi, mide, prostat kanserlerinde, hodgkin
hastalığı ve lenfomalarda endikedir.
•
Düşük doz kemoterapide, günde 2 mg / kg
aşılmamalıdır. Düşük doz 5-fluorourasil tedavisinin
etkisi ilave immünostimülatörler ve sitokinlerin
verilmesiyle artırılabilir.
•
Yüksek doz 5- Fluorourasil tedavisinde uygulanacak
doz hastanın kan tablosuna ve genel durumuna
göre değişebilir. Kemik iliğini deprese eden diğer
ilaçlarla kombine edildiğinde, 5- Fluorourasilin
toksisitesinin artacağı göz önünde
bulundurulmalıdır.
•
5- Fluorourasil’in pek çok kemoterapötik ajanla
kombinasyonu mevcuttur. Folik Asidin bulunduğu
kombinasyonlarda, Folik Asit mutlaka
5-Fluorourasil’den önce; Methotrexate
uygulamalarından 24 saat sonra uygulanmalıdır.
•
Lökopeni, trombositopeni, stomatit,
özafajit, mukozit diyare, gastrointestinal kanama ve
36
ülserasyon görülürse tedavi durdurulmalıdır.
•
Mukozit, el ayak sendromu, diyare,
bulantı-kusma en sık görülen yan etkilerdir.
İştahsızlık, gözlende sulanma, ışığa hassasiyet, tat
değişiklikleri, infüzyon sırasında ağızda metalik tad,
radyasyon hatırlatma fenomeni görülebilen yan
etkiler arasındadır. Nadiren ama ciddi olabilen EKG
değişiklikleri, angina, miyokart enfarktüsü gibi
kardiotoksik etkileri vardır.
•
5-FU sadece % 0,9 NaCl veya % 5 dekstroz
ile sulandırılabilir, başka hiçbir sıvı ya da
ilaç ile karıştırılmamalıdır.
Doxorubicin,epirubicin, diazepan,
metotreksat, sitarabin ile ilaç uyuşmazlığı
vardır, bu ajan arasında mutlaka damar yolu
serum fizyolojik ile yıkanmalıdır.
•
Son tedavi dozundan en az 6 ay sonrasına
kadar hem erkek hem de kadınlar için
yeterli kontrasepsiyon sağlanmalıdır.
Erkek ya da kadın hastaların 6 ay boyunca
çocuk yapmamaları gerekmektedir.
Gemcitabine (Gemzar
Ò
, Gemful
Ò
, Gemko
Ò
): lokal olarak ilerlemiş
ya da metastatik küçük hücreli olmayan akciğer kanseri, ilerlemiş
meme, over, prostat, küçük hücreli akciğer karsinomu, böbrek
pankreas ve mesane kanserlerinde endikedir.
•
Önerilen gemsitabin dozu 30 dakikada tamamlanan
inravönez infüzyonlar şeklinde olmak üzere 150 - 250
ml % 0,9 NaCl içinde 1000 mg / m²’dir. Bu doz 3 hafta
süreyle haftada bir tekrarlanır ve bunu bir haftalık
dinlenme dönemi izler. Daha sonra 4 haftalık siklus
tekrarlanır.
•
İnfüzyon süresinin uzatılmasının ve doz aralığının
kısaltılmasının toksisiteyi arttırdığı gösterilmiştir.
•
Cisplatin ve docetaxel ile kombine olarak
kullanılabilmektedir.
•
Anemi, trombositopeni, lökopeni, bulantı-kusma,
karaciğer enzimlerinde artış, proteinüri ve
hematüri(hafif), nefrotoksisite, dispne, deri
döküntüleri, bronkospazm(çok nadir), grip belirtileri
görülebilir.
BİTKİ ALKOLOİDLERİ:
Vincristine (Vincristin
Ò
, Vincristin DBL
Ò
, Vincristin PCH
Ò
,
Oncovin
Ò
): Akut lösemilerin tedavisinde endikedir. Diğer
onkolitik ajanlarla kombine olarak Hodgkin hastalığı, Non-
Hodgkin lenfomalar (lenfositik, mikst-hücreli, histiyositik,
indifferansiyel, nodüler ve diffüz tip) rabdomiyosarkoma,
nöroblastoma, Wilms tümörü, östeojenik sarkoma, mikozis
fungoires, Ewing sarkoması, meme kanseri, habis melanoma,
küçük hücreli akciğer kanseri ve çocukluk çağı jinekolojik
tümörlerde kullanılır.
•
Çocuklar için genel doz, 1.5 - 2 mg / m
2
’dir. 10 kg ya da
daha hafif çocuklarda başlangıç dozu 0.05 mg / kg / hafta’dır.
Yetişkinler için doz KT rejimine göre değişmekle birlikte
genel olarak, 1.4 mg / m
2
’dir. Her siklusta toplam doz 2 mg’ı
geçmemelidir.
•
BEACOPP (Bleomisin, Etoposid, Adriamisin, Siklofosfamid,
Vinkristin, Prokarbazin, Prednizolon), Doz arttırılmış BEACOPP,
HİPER-CVAD(Siklofosfamid,Vinkristin, Deksametazon, Metotreksat,
ARA-C), R-CHOP (Rituksimab, Siklofosfami, Adriablastin
[Daunorubisin], Vinkristin, MetilPrednizolon), CVP (Siklofosfamid,
Vincristin, Metilprednizolon), HOELZER rejimlerinde 1-3 dakikada
puşe olarak uygulanır. EPOCH (Etoposid, Prednison, Vinkristin,
Siklofosfamid, Doksorubisin) rejiminde ise 4 gün boyunca IV
devamlı infüzyon şeklinde uygulanır.
•
Vincristine, sadece İV olarak kullanılır. İntratekal kullanımı
ölümcüldür.
•
Ürik asit nefropatisi, kabızlık, saç dökülmesi, immunosüpresyon
(lökopeni, anemi, trombositopeni) ve nörotoksisite ( nörotik ağrı
duyu kaybı, parestezi, yürümede güçlük, spastik yürüyüş ve derin
tendon refleksleri kaybı) görülebilir.
•
L-asparaginazla birlikte kullanılması gereken durumlarda
L-asparaginaz vinkristinden önce verilirse vinkristinin hepatik
kleransını azaltır. Vinka alkaloidleriyle özellikle Mitomisin-C ile
kombine kullanıldıklarında akut nefes darlığı ve ciddi bronkospazm
görüldüğü bildirilmiştir. Bu etkiler vinka alkaloidi uygulandıktan
birkaç dakika-birkaç saat sonra, Mitomisin-C dozundan sonra ise 2
hafta içinde ortaya çıkmaktadır.
•
Her uygulamadan önce tam kan sayımı, serum elektrolitleri,
BUN, kreatinin ve ürik asit düzeyleri kontrol edilir.
Vinorelbine (Navelbine
Ò
, Renovel
Ò
): Küçük hücreli olmayan
akciğer kanseri ve metastatik meme kanserinde endikedir.
•
Sadece intravenöz yoldan kullanılır. Monoterapide, normal
doz haftada bir uygulanan 25 - 30 mg / m
2
’dir. Kombine
kemoterapide, doz ve uygulama sıklığı takip edilecek protokole
göre belirlenir. Serum fizyolojik içerisinde seyreltilerek (125 –
150 ml), 15 – 20 dakikada verilmelidir. Enjeksiyonu takiben
damar, serum fizyolojik ile yıkanmalıdır.
•
Lökopeni, anemi, trombositopeni, bulantı-kusma, kaslarda
halsizlik, kabızlık, ishal, el ve ayaklarda karıncalanma ve
alopesiye neden olabilir,
Vinblastine(Vinblastin
Ò
): Sıklıkla yanıt alınan tümürler; yaygın
hodgin hastalığı, lenfositik lenfoma, mycosis fungoides,
ilerlemiş testis kanseri, kaposi sarkomu, letterer-siwe hastalığı.
Daha az sıklıklla yanıt alınan tümürler; Diğer kemoterapötiklere
dirençli koryokarsinoma, uygun endokrin cerrahiye ve
hormanal tedaviye cevap vermeyen meme kanseri.
•
Vinblastin birçok kanser tipini iyileştirmek için genellikle
diğer antineoplastik ilaçlarla kombine halde uygulanır.
•
Sadece % 0,9 NaCl veya % 5 Dekstroz ile sulandırılabilir,
başka hiçbir sıvı ya da ilaç ile karıştırılmamalıdır.
•
Çocuklarda 0,05mg / kg veya 20,5 mg / m
2
, erişkinlerde 3,7
mg / m
2
dozda IV yolla, uygulanır. Maximum haftalık erişkin
dozu 18,5 mg / m
2
ve çocuk dozu 12,5 mg / m
2
’dir.
•
Lökopeni, bulantı, kusma, konstipasyon, ileus, diyare,
rektal kanama, uyuşukluk, parestezi, periferal nevrit, mental
depresyon ve baş dönmesi gibi yan etkiler görülebilir.
Paclitaxel(Taxol
Ò
, Ebetaxel
Ò
, Anzatax
Ò
, Taxen
Ò
, Ataxil
Ò
, Vitax
Ò
):
Over, endometrium, meme, küçük hücreli dışı akciğer kanseri,
Kaposi sarkomu, baş ve boyun tümörlerinde endikedir.
Genellikle diğer kemoterapötik ajanlar ile kombinasyon
rejimleri şeklinde uygulanır.
•
Uygulama protokollere özgü değişik dozlarda 250 – 500 ml %
0,9 NaCl içinde 1 – 3 saat infüzyon şeklinde yapılır.
•
Aşırı duyarlılık reaksiyonları görülebileceği(özellikle
infüzyonun ilk 10 dakikasında) için uygulamadan 30 – 60 dakika
önce kortikosteroid, Difenhidramin ve H
2
antagonistleriyle
premedikasyon uygulanmalıdır.
•
İlaç uygulamasından 1 saat önce 1000 ml % 0,9 NaCl
başlanarak hidrasyon sağlanır.
•
Özel infüzyon torbası ve setleri (filtre por büyüklükleri < 0,22
mikron olan non PVC torba ve setler)kullanılmalıdır.
TIBBI
ONKOLOJI
KONGRESI
37
•
Uygulamanın ilk bir saati içinde 15 dakikada bir sonra
infüzyon tamamlanana kadar 30 dakikada bir vital bulgular
takip edilmelidir.
•
Nötropeni, trombositopeni, anemi, stomatit, diyare,
nöropati, artralji, miyalji, alopesi, hipotansiyon ve radyasyon
hatırlatma fenomeni görülebilir.
Docetaxel(Taxotere
Ò
, Doxitax
Ò
, Doceter
Ò
): Doksorubisin ile
kombine olarak, daha önce sitotoksik tedavi almamış olan, lokal
olarak ilerlemiş veya metastatik meme kanseri hastalarının
birinci basamak tedavisinde , daha önceki kemoterapisi başarılı
olmayan, lokal olarak ilerlemiş veya metastatik meme kanseri
hastalarının tedavisinde endikedir. Daha önceki kemoterapi
antrasiklin veya alkilleyici ajan içermelidir. Sisplatin ile
kombinasyon halinde, rezeke edilemeyen, lokal olarak ilerlemiş
veya metastatik küçük hücreli olmayan akciğer kanseri bulunan,
daha önce kemoterapi almamış hastaların tedavisinde ve daha
önceki kemoterapisi başarılı olmayan, lokal olarak ilerlemiş
veya metastatik küçük hücreli olmayan akciğer kanseri olan
platin bazlı tedaviye yanıtsız hastaların tedavisinde endikedir.
Epitelyal over kanserinin birinci basamak tedavisinde platin
grubu ile kombine olarak kullanılır. Platin sensitive veya platine
refrakter nüks over kanserlerinde, lokal ileri, rekürren ve
metastatik baş-boyun kanserlerinin tedavisinde endikedir.
•
Uygulama protokollere özgü değişik dozlarda(60 – 75 mg /
m
2
) 250 % 0,9 NaCl içinde 1saatlik infüzyon şeklinde yapılır.
•
Aşırı duyarlılık reaksiyonları görülebileceği için ilaç
uygulamasından 13 ve 1 saat önce kortikosteroid, Difenhidramin
ve H
2
antagonistleriyle premedikasyon uygulanmalıdır. İlacın
verildiği gün akşam ve ertesi gün akşam aynı premedikasyon
devam edilir(bazı merkezler sadece oral prednizolon ile aynı
şekilde premedikasyon uygulamaktadır).
•
Nötropeni, trombositopeni, anemi, stomatit, diyare, bulantı,
kusma, alopesi, tırnak değişiklikleri, ödem, yorgunluk - halsizlik,
enfeksiyon, karaciğer enzimlerinde artış kas ve eklem ağrıları
görülebilir.
İrinotecan(Campto
Ò
, Camptosar
Ò
): İleri evre kolorektal kanserli
hastaların tedavisinde endikedir. Daha önce kemoterapi
almamış ileri evre kolorektal kanserli hastalarda 5-FU ve
folinik asitle kombine olarak ve 5-FU içeren tedavi rejimleri ile
cevap alınamayan hastalarda tek ajan olarak kullanılır. Ayrıca
küçük hücreli akciğer kanserinde birinci basamak kemoterapi
sonrası yineleme gösteren veya tedaviye dirençli hastalarda
2. basamak tedavide tek ilaç olarak veya kombinasyon
rejimlerinde kullanılır.
•
İrinotekan, monoterapide 350 mg / m
2
, kombine tedavide
ise değişen dozlarda uygulanır. 250 – 500 ml % 5 Dextroz
(tercihen) veya %0,9 NaCl içinde 90 dakikada uygulanır.
•
İrinotekan’ın 5-FU ve Folik Asit ile olan kombinasyonunda,
önce İrinotekan sonra Folik Asit daha sonra da 5-FU uygulanır.
•
Antiemetik premedikasyon(Deksametazon ve antiemetik
5HT3 reseptör antagonisti) İrinotekan uygulamasından 30
dakika önce yapılmalıdır.
•
Akut ve ağır kolinerjik sendrom geçiren hastalarda sonraki
uygulamalarda profilaktik atropin sülfat tedavisi önerilir.
Bazı merkezlerde atropin uygulaması ilk tedavide uygulanıp,
diyare / kolinerjik sendrom gelişmez ise sonraki tedavilerde
uygulanmamaktadır.
•
Uygulamadan sonraki 24 saat içinde baş dönmesi ve görme
bozuklukları olabileceği konusunda hastalar uyarılmalıdır.
•
İshal en sık ve nötropeni de varsa ölümcül olabilen yan
etkisidir. Bulantı-kusma, abdominal kramplar, halsizlik,
nötropeni, anemi, alopesi, ateş, kilo kaybı, dehidratasyon,
kabızlık, stomatit, dispne, öksürük, pnömoni, yüzde kızarma, el
ve ayaklarda şişme, uykusuzluk görülebilir.
Dostları ilə paylaş: |