TIBBI
ONKOLOJI
KONGRESI
63
•
Dosetaksel: Birinci basamak kemoterapi sonrası idame
olarak hemen kullanımı (erken kol) ile progresyonda (geç kol)
4 kür kullanımı karşılaştırılmış ve PS faydası gösterilmiştir (10).
Geç kola randomize edilmiş olan hastaların ancak %62.8’i
docetaksel alabilmiştir. İdame kolunda GS daha uzun olsa da
(12.3 ay vs. 9.7 ay, P=0.0853), fark istatistiksel olarak anlamlı
bulunmamıştır (10). Geç kola randomize edilmiş ve docetaksel
alabilmiş hastalar ile erken kol karşılaştırıldığında ise GS’nin
aynı olduğu (her 2 kolda da 12.5 ay) görülmüştür.
•
Pemetrekset: JMEN çalışmas.ndaı, birinci basamak
kemoterapi sonrası 4 kür pemetrekset verilmesinin skuamöz
hücreli karsinomu olmayan hastalarda PS ve GS faydası
gösterilmiştir (11).
•
Epidermal büyüme faktörü tirozin kinaz inhibitörü (EGFR
TKI): SATURN çalışmasında platin bazlı kemoterapi sonrası
erlotinib ile idame tedavisi verilmesinin placeboya göre PS
(12.3 hf vs 11.3 ay, HR: 0.71, P <0.0001) ve GS’yi (12 ay vs 11
ay, HR: 0.81, P=0.0088) artırdığı saptanmıştır (12). Bu etki tüm
altgruplarda (histoloji, yaş, cinsiyet, EGFR aşırı ekspresyonu,
EGFR mutasyonu, k-ras mutasyonu) görülmekle birlikte, EGFR
mutasyonu erlotinib etkisini predikte eden tek moleküler
faktör olarak saptanmıştır. EGFR mutasyonu olanlarda,
erlotinib idamesi ile medyan PFS 44.6 haftadan 13 haftaya
çıkmaktadır (HR: 0.10, P <0.0001).
•
EGFR TKI + bevacizumab: ATLAS çalışmasında, birinci
basamakta kemoterapi ile birlikte bevacizumab alan hastalar,
bevacizumab veya bevacizumab+erlotinib idame tedavisine
randomize edilmişlerdir (13). GS karşılaştırması için yeterli gücü
olamayan çalışmada, bevacizumab+erlotinib ile PFS’de anlamlı
artış (4.76 ay vs 3.75 ay, HR: 0.722, P =0.0012) sağlanmıştır.
İdame tedavi yerine progresyonda tedavi verilmesi bir seçenek
olabilir mi?
Mevcut çalışmalardaki en önemli sorun, plasebo kolundaki
hastaların çoğunun progresyon sonrası çalışma kolundaki ilacı
almaması/alamamasıdır. Bu sebeple idame tedavisinin, ilk
progresyon belirtisinde ikinci basamak tedavi verilmesinden
üstün olduğu gösterilememiştir. Bir tek Fidias ve arkadaşlarının
birinci basamak tedavi sonrası erken veya geç docetaksel
verilmesini karşılaştırdıkları çalışmalarında, progrese olan
hastalardan genel durumu kemoterapi almaya uygun
olanlarının hepsi (%62.8) docetaksel almıştır (10). Bu durumda
geç kola randomize edilip dosetaksel alabilmiş hastalar ile
erken kol karşılaştırıldığında GS’nin aynı olduğu görülmüştür. Bu
durum, etkin ajanı idame olarak vermekle, progresyon gelişince
vermek arasında GS farkı olmadığını göstermektedir. Fakat
sorun, hastaların yakın takip edildiği randomize, prospektif
çalışmalarda bile, progresyon gelişen hastaların yaklaşık
%40-50’sinin, genel durumları sebebiyle ikinci basamak tedavi
alamamalarıdır.
İdame tedaviden daha fazla yarar sağlayacak bir altgrup var
mı?
İdame erlotinib ve pemetreksetin GS yararını gösteren SATURN
ve JMEN çalışmalarında, indüksiyon tedavisine verilen yanıt
açısından altgrup analizi yapıldığında, idame öncesinde alınmış
olan yanıtın sağkalım üzerine etkili olduğu görülmüştür. Her
iki çalışmada da birinci basamak tedavi sonrası yanıt alınmış
olan hastalarda (tam veya kısmı yanıt) idame tedavi anlamlı GS
yararı sağlamamaktayken, stabil hastalık elde edilmiş olanlarda
GS faydası sağlamaktadır (14, 15).
Erlotinib idamesi, tüm altgruplarda GS yararı sağlasa da, EGFR
etkisini predikte eden tek moleküler faktör EGFR mutasyonudur
(12). EGFR mutasyonu olanlarda, erlotinib idamesi ile medyan
PFS 13 haftadan 44.6 haftaya çıkmaktadır (HR: 0.10, P <0.0001).
Sonuç olarak, birinci basamak tedavi sonrası stabil yanıt
elde edilmiş olan tüm hastalarda idame tedavisi verilmesi
düşünülmelidir. Birinci basamak tedavi sonrası tam veya kısmi
yanıt alınanlarda ise hasta bazında karar verilmelidir. Kemoterapi
ile birlikte bevacizumab/setuksimab almış hastalarda 4-6 kür
sonrası kemoterapi kesilerek bevacizumab/setuksimab devam
edilebilir. Birinci basamakta yalnız kemoterapi almış olanlarda
ise, OS faydası göstermiş olmaları sebebiyle pemeterexed
(skuamöz hücreli karsinom dışındakilere) veya erlotinib
verilmesi en uygun seçeneklerdir. Erlotinib tüm altgruplarda
sağkalım faydası sağlasa da, en fazla yararın EGFR mutasyonu
olanlarda olduğu unutulmamalıdır.
Dostları ilə paylaş: